22.10.08

Kabul Etmenin Özgürlüğü

Başlık, Bert Hellinger'in bir kitabı. Bu ve diğer iki kitabını okuduktan sonra Hellinger'in sistemiyle ilgilenmiş, geçen Haziran ayında Aile Dizimi seminerine katıldığım psikoloğun 6 seanslık bir psikoterapi programı olduğunu öğrendiğimde de randevu istemiştim; ilk müsait olduğu zaman Ekim'di. O zamana kadar vazgeçersem iptal ederim diye düşünmüş, bu geçen zamanda da oldukça havadan çıkmıştım. Yine de gittim. Ben kendimi genelde iyi ve güçlü zannediyorum ama "neler oldu?" sorusuna ağlamadan cevap veremiyorum. "Yaşadıklarınız çok ağır. Çok da mücadele etmişsiniz. Neyi denemediniz?" dedi. "Senin istediğin gibi olsun demedim hiç, hep savaştım."-"Savaşı bırakacak güçlü müsünüz?"-"Hayır, değilim."-"Bir terapist olarak size ne yapacağınızı söyleyemem, ama sizin yaşamdaki duruşunuzu değiştirebilir, güçlü durmanız, kendinizi hayatın akışına sevgiyle bırakmanız için çalışabiliriz. Sizi güçlendirirken aynı zamanda bu ilişkiyi niye kendinize çektiğinizi çözüp, buna neden olan blokajları da ortadan kaldırabiliriz."

* * *

Çocuk ruhu anne ve babasının bütün olmasını ister. Onlar savaştığı, onlar acı çektiği zaman kendini feda eder, siz acı çekmeyin, sizin yerinize ben çekerim der. Bir tarafa hak verip diğer tarafa kızarsa, bunu dengelemek için kızdığı tarafa yaklaşır. Anneyle babanın kavgası çocuk ruhunu en çok zedeleyen şeydir. Çocuğun yarısı anneden, yarısı babadan oluşur. Böyle davrandığına göre eminim babası sizin için iyi şeyler söylemiyordur; kötü bir şey söylemese bile en fazla nötr duruyordur. Buna rağmen sizden soğutamadığına göre korkacak bir şey yok. Bir anne olarak siz ona hayat vererek zaten verebileceğiniz en kutsal şeyi verdiniz. Başka bir şeye gerek yok. Mücadeleyi bırakıp ona "oğlumun senin yanında güvende olduğunu biliyorum ve onu seninle bırakıyorum" derseniz yaşam yeniden akmaya başlayacak, yeniden güçlü olacaksınız. Oğlunuz da güçlü olacak o zaman. Yeniden görüşme fırsatı bulduğunuzda, oğlunuzla oturup konuşun, bunları anlatın.

Ayrılmanızda onun ne kabahatleri olduğu önemli değil. Belli ki haksızlığa uğradığını düşünüyor. Ona, sana yaptığım haksızlığı kabul ediyorum, demelisiniz. Yüzüne söylemeniz gerekmez, onu burada dizime kattığımızda da aynı çözülme yaşanabilir. Bu yeni ilişkinizin üstünde de ipotek gibidir. Sanki krediyle bir ev aldınız, üstünde ipotek var gibi borçlusunuzdur. Bu ağırlık altında yeni ilişkiniz de zorlanır, rahat akmaz.

* * *
Doğrusu buysa bile yapabileceğimi sanmıyorum.
Yaklaşık 24 saattir durup durup ağlıyorum. Haftalık falımda Çarşamba günü işe gitmeyip battaniye altında geçirin diyordu zaten ama ne mümkün... Dört toplantılı bir günü asık suratla ve şiş gözleri saklayacak bir makyajla geçirdim; eve gelince yine başladım, ama dünden daha iyiyim.
Yazmak iyi geldi.

12 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili Dory,

Belki psikologun söylediği doğru bir çözüm , ama o kadar büyük bir risk ki.

Mammut normal bir insan gibi davranmamış ki sana, belli ki tedaviye ihtiyacı olan o ve annesi. Bu kadar dengesiz bir insan oğluna rahatlıkla annen seni istemedi der.

Başka bir çözüm yolu daha vardır, lütfen üzme artık kendini.

İnşallah yakında güzel haberler alırız senden.

Selamlar
Emel

huysuz dedi ki...

kaç posttur yazmak istedim, beynimde çok yazacak şey vardı ama klavyeden akamadı bir türlü kelimeler...

nacizane bir fikir olarak diyorum ki, bir de psikoloğun önerdiği çözümü denesen... bazen güvenmekte fayda vardır. hayatın yeniden akıp gitmesi, hepiniz için, belki de çok rahatlatıcı olacak. belki de puzzle'ın eksik parçası budur.

sevgiler, dualar, sabırlar...

enne dedi ki...

Eğer bunları söylerseniz Nemo'nun sizin onu terkettiğinizi düşüneceği aklıma geldi. Belki de Psikolog haklıdır, bu şekilde Mammut da zamanla sizi anlar diyeceğim ama pek de inanmıyorum bu söylediklerime. Yine de eğer şimdiki gibi devam edecekseniz uzun süre acı çekeceksiniz, psikoloğun önerisini deneyin bence de. Bu sizin mücadelenizi bıraktığınız anlamına da gelmiyor ayrıca, sadece farklı bir boyuta taşımış oluyorsunuz. Belki Nemo ile görüşüp ona da açıklayabilirsiniz nedenlerini, fazla detaylandırmadan. Çok akıllı bir çocuk, ayrıca yıllardır bu konuların içinde, birçok şeyin de farkındadır zaten. Bir an önce oğlunuza kavuşmanız dileğiyle.

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Sevgili Dory,
Burayı okuyan bir arkadaşım, Nemo için bu denemeyi yapmak gerektiğini, yami Mammut'a "sen haklısın" demeye gönül indirmek gerektiğini düşünüyor.
Ona cevabım; her ilişkinin ve ilişkisizliğin kendine ait bir iç dinamiği olduğu ve bunu bizim dışardan bakarak her zaman çok da iyi bilemeyeceğimiz, oldu.
En kısa zamanda çözümlenmesini dilerim.

irem dedi ki...

Uzun zamandır blogunuzu takip ediyorum ve ilk defa yazmak ihtiyacı hissettim. Bilemiyorum belki psikolog haklı olabilir ama bir anne olarak bunu uygulamak mücadelenizden vazgeçip yavrunuzun yanınızda olmayacağını kabul edip bunuda o yavruya söylemek gerçekten zor bir durum. ben yapabilrimiydim böle bişey bilmiyorum ama mücadelenizi takdir ediyorum ve sanırım ben mücadeleye devam ederdim. ekmekcikız ın dediğinide katılmamak mümkün değil her ilişkinin kendi dinamiği var o yüzden elbette son karar sizin. allah yardımcınız olsun. nemo ya en kısa zamanda kavuşmanız dileğiyle. güçlü duruşunuz içinde sizi ayrıca takdir ediyorum çünkü içinizi çok acıtan bu gibi konular varken güçlü olabilmek herkesin harcı değil...

Lapis lazuli dedi ki...

Sevgili Dory,
Terapist "Bir terapist olarak size ne yapacağınızı söyleyemem..." demis ya, bu soylememis halimiymis merak ettim!

Aglamak bana iyi gelir, dilerim sana da...

Adsız dedi ki...

sevgili dory,
burdaki e-mail adresin aktif mi?
oraya icimden gelenleri yazdim.
bakarsan sevinirim.
sevgilerimle
cagla

Adsız dedi ki...

Sevgili Dory,
Bütün yorumlar bu teklifi değerlendirmen yönünde.Ancak Mammut'un sizi oğlunuza iyi olarak anlatmadığını düşünüyorum ayrıca oğlunuz anladığım kadarıyla sizinle daha mutlu.Bence mücadeleyi bırakmayın.Çocuğun yanı annesinin yanıdır.

Fulya dedi ki...

dory,
oglunu onunla birakamazsin, sana haksizlik yaptigimi kabul ediyorum,bunu buna inanmasan da faydassi olacaksa diyebilirsin belki...
dusundugumu yaziyorum, her psikolog hakli olacak diye birsey de yok, birbirlerinden farkli gorus verebiliyorlar. bana elif soylemisti bu bilim dalinin gecerliligi dogrulugu tartisiliyormus diye.
mesela bana iyi gelmiyor incelenmek, kendi kendime halletmeyi seviyorum vaktim varsa kendimi dinleyip cozmeyi.
oglunu almak icin elinden geleni yapmaya devam edeceksin,sevdiklerinin destegiyle.
ve yarin bir bilmece hersey farkli olabilir hic umitsizlige kapilma.

Adsız dedi ki...

Hayat herkese aynı zorlukları sunmuyor! Ve bu zorlukla mücadeleyi bıraktığını söylesen de bırakabilecek misin, peki? Bence, kalbinde her daim bu mücedelenin mücedelesini vereceksin...

fatma

dory dedi ki...

yok yok, mücadeleyi bırakamayacağımı biliyorum, çözümsüz de olsa oğlumun benim yanıma gelme ümidini kıramam. ikinci seansa gittigimde terapiste de söyledim. o da durumu kabul etmenin şifa verici etkisinden bahsetti. benim ailemdeki blokaj üzerinde çalışmaya başladık.
ben iyiyim.
herkese ilgisi için çok teşekkürler.

Adsız dedi ki...

Sevgili Dory,
iyiyim yazdın ya, boğazımdaki düğüm biraz hafifledi.
yelda