19.6.12

Mutluluk Kurabiyeleri

Başından beri takip edenler ya da arada rastlayıp bu işin başını merak ederek dönüp eskileri okuyanlar hatırlayacak, en mutsuz, en umutsuz zamanlarda, ben her şey yolundayMIŞ gibi yapmak üzere başladıydım bu bloga. Normal anneler/kadınlar gibi yemek denemeleri, seyahat izlenimleri, yün örme maceralarından filan bahsetmekti niyetim. Öyle de gitti bir süre, ama sonra dayanamayıp Nemo'dan bahsetmeye başladım, hikayemi bilmeyen kalmadı.
Şimdi düşünüyorum da, ben bilmeden yeni çağın öğretisini uyguluyormuşum. Son haftalarda "Doğru İstersen Olur", "Meleklerle Yaşamak" gibi kitaplar okuyorum, aynı şeyi diyorlar aslında.
"Ne söylersek, ne düşünürsek ya da ne hissedersek onu hayatımıza çekeriz"
"Sürekli şikayetçi olmayı, mızmızlanmayı ya da yaşadıklarını haksızlık olarak değerlendirmeyi bırak. Bu alanda söylediğin her söz, senin durumnu daha da kötüye götürür."
"Kendini iyi hissetmen için sebep yoksa bile, moralin yüksek olsun." (üstelik her zaman iyi hissedecek, şükredecek bir şeyler vardır)
Yani hayatımda hiç bu olaylar yokmuş gibi yemek tarifinden, örgü modelinden bahsetmek doğruymuş! Gerçi savaşarak, isteyerek, hayal ederek Nemo'yla birbirimize kavuştuk ama endişelerim, korkularım ve tabii dolaylı yoldan "o"nun negatif enerji alanına da girmiş oldum.
Artık onun ve kavgacı titreşimlerinin yavaşça sönen bir ışık gibi hayatımızdan çözülüp gittiğini hayal ediyorum. Ve oğlumla çok daha yakın, çok daha sevecen hale gelen ilişkimiz için, oğlumun zengin hayal dünyası ve ortaya çıkan yaratıcılığı için, oğlumun daha bu yaşında iyi ile kötüyü ayırt etme becerisi kazanmasına neden olduğu için ona teşekkür ediyorum. Bu sonuncusu benim için de geçerli hatta. Ben kötüyle karşılaşmadan, hatta onun hakkında uyarılmadan büyüdüğüm için tanıyamadım, adını koyamadım, artık ayırt edebiliyorum.
En sonunda dayanamayıp birkaç tahtamın eksildiğini düşünenleriniz olabilir :) ama öyle düşünmeyin, lütfen bizi oğlumla, ve mümkünse Shrek ve Süzmebal'la birlikte mutlu hayal edin; öyle olduğumuza inanın, sakın endişelenmeyin.
Bu kadar laftan sonra son haftalarda olanları anlatmayacağım tabii... ama merakta kalmayın, kötü şeyler de hayal etmeyin sakın, biraz zor bir zaman geçirdik, şimdi iyiyiz, birlikteyiz, mutluyuz, güvendeyiz.
Yani yemek tarifi bile verebilirim, o kadar...
Ay, onun yerine geçen Cuma sürprizini anlatayım, içinde tarif de var hem:)
Ben işte, annem ve ablam Nemo'yla bizde. Nemo beni arayıp markete gidebilir miyim diye sordu, ben mırın kırın ettim, o kadar da yakın değil, cep telefonunun şarjı da yoktur, gitme dedim. Ne alacağını sordum, ben gelince beraber gideriz dedim. Ne alacağını da söylemiyor... Az sonra annem aradı, sen markete tek başına gitmesine izin mi verdin dedi. Meğer benim akıllı anneannesine annem izin verdi deyip gitmiş.
Akşam eve gittiğimde mutfakta bir tabak kurabiye! Az sonra Shrek de eve geldi. Kurabiyeler ve yanında "Büyükada Yemekleri" kitabı meğer Shrek'e babalar günü hediyesiymiş. Ablam dışarı çıkarken ona kitap ısmarlamış; Shrek'in ilgisini çeken konular olan trenler, maketler, fotoğrafçılık ve yemekle ilgili olsun demiş. Ablam bu "Büyükada Yemekleri"ni getirince de çok sevinmiş, içine "senin için aldım ama kendimi de düşündüm" gibi birşeyler de yazmış. Sonra da içinden bu tarifi bulup, malzemelerini not edip, marketten gidip harçlığıyla un, pudra şekeri, margarin ve vanilya almış. Eve yıllar sonra margarin girmiş oldu. Yapmak için ablamdan yardım istemiş ama tabii benimle mutfakla pek bir ilgisi olmayan ablam anneme paslamış, bunlar da kurabiye yapımına girişmiş. Tarifin adı da "Mutluluk Kurabiyeleri":)

1/2 kg un
250 gr oda sıcaklığında margarin
125 gr pudra şekeri
1 yumurta
1 paket vanilya
Hepsini yoğurup, merdane ile açıp, kalıpla kesin. (O kadar kalıbın arasından hırız ve çiçek seçmişler. Niye dediğimde de Nemo ilk onlar geldi elime, çabuk olsun diye:) Yağlı kağıt üstünde 200C fırında pişirin.