11.8.13

Tembel Yaz

Tuhaftır, Nemo doğduğundan beri ilk kez yazı evde geçiriyorum. Tamam, tamamen işsiz güçsüz değilim, evden yürüttüğüm işler var, ama yine de, sonuçta evdeyim... Yıllarca sabah 8'de ofiste olduğum bir iş hayatından sonra aynı disiplini evde sürdürdüğüm söylenemez. Daha geç yatıp daha geç kalkıyorum. Ancak arabayla işim varsa Shrek'i işe bırakıp geri geliyorum. Daha çok kitap okuyorum, ama genellikle teknik kitaplar; homeopati kitapları, SCIO eğitim notları filan. Daha çok yemek yapıyorum; bir tostla geçiştirmek yerine her öğünde sebze yemeği ve bakliyat cinsi bir şeyler olmasına uğraşıyorum. Hatta birkaç sene önce arkadaşlarla ortak yazarız diye bir yemek bloğu açtıydık; sonunda bir tarif dışında hepsi benimkilerden oluşan bir blog haline gelmişti. Orada yeniden tarif yayınlamaya başladım. Herkes benden Nemo'yla ilgili haber beklerken burada tarif yayınlamak tuhaf geldi sanırım, böyle bir kaçamak yol buldum. İsteyenler yanda adresini görebilir. Yaşam devam ediyor...
Nemo'nun SBS sınav sonucu, bu kaosun içinde yine de iyi geldi; sonuçta bir anadolu lisesine kayıt hakkı kazandı. Aslında kendi okulunun lisesine devam etmek istiyor ama ne olur ne olmaz, kontenjan açılmazsa elimizde C planı olsun diye meslek lisesi de yazdı son sıralara, ama daha öncesinde bir tercihi tuttu.
Bu tercih hikayesini anlatmam lazım. Puanlar açıklanıp listeler girilmeye başlandığı hafta Nemo'yu yaz tatili için izinli olarak eve gönderdiler; yurtta kalan çocukların tercihleri orada yapılıyormuş ama okuluna götürüp siz yaptırırsınız dediler. Ben de Nemo'yu okula götürdüm, rehberlik servisinde oturup konuştular, üst sıralara tutmayacağını bilse bile ya tutarsa misali 1-2 anadolu lisesi yazdı; ortalara, bu yıl anadolu lisesine dönüştüğü için puanı belli olmayan birkaç okul; altlara da birkaç meslek lisesi. Tabii Nemo temelli eve dönme ümidi ve inancının bir göstergesi olarak İstanbul'un merkezi veya bizim eve yakın okullarını yazmak istedi. Tercih listesi okulda sisteme girildi.
Sonra haber geldi ki, babası önce mahkemeye başvurup okul tercihlerini yaparken çocuğun fikrini alabilmesi için uzaklaştırma kararının kaldırılmasını istemiş, reddedilmiş. Bir kez daha, bu sefer başka şekilde aynı talepte bulunmuş, yine reddedilmiş. Sonra avukatını alıp okula gitmiş. Velisi benim, okul tercihlerini ben yapacağım diye ısrar etmiş. Anladığım kadarıyla Bandırma ve Erdek okullarını yazmak istiyormuş. Okul yurda haber vermiş; yurttan resmi görevli bir öğretmen okula gidip Nemo'nun tercihlerini onaylamış. Bunun üzerine bizimki avukatıyla polis merkezine gidip okul müdürünü, mütevelli heyetini, ve tabii beni şikayet etmiş. Gidip ifade verdim. Polis de şaşırmış; ilk defa böyle bir şikayetle karşılaştım dedi.
Hukuk cephesinde başka şeyler de oluyor, ama çok detaya girmek istemiyorum. Kısaca özetlersem, savcı Mammut hakkında çocuğa "kötü muamele" suçlamasıyla dava açtı; velayet davasının duruşması Eylül sonunda...
Gerçi böyle yazınca da hayat Nemo ve hukuk mücadelemizden ibaretmiş gibi duruyor... yoksa öyle mi?...

2 yorum:

sarya dedi ki...

CANIM BENİM HER YAZINI OKUDUĞUMDA SENİN İÇİN BÜTÜN İYİ DİLEKLERİMİ SAMİMİ DUYGULARIMI BURADA MIRILDANIYORUM. UMARIM YERİNİ BULUR. BULDUĞUNDA DA BABA UMARIM SİZİ RAHAT BIRAKIR.

cakiltasi dedi ki...

Ara ara gelip okuyorum. Nemo'nun babası kusura bakmayın ama bir ruh hastası. Velayeti daha önce ona veren hakimin aklından da şüphe duyuyorum. Umarım bu sinir bozucu süreç de mutlu sona ereceksiniz.