Noel yaklaşıyor diye herhalde, son ay en çok "Lebkuchen" başlıklı yazıma girilmiş. Yalnız ikinci sırada niye "Ahşap boyama anıları" var, ona bir anlam uyduramadım. Bunca zaman sonra nereden aklıma geldi, ne dürttü de blogger'a girdim onu da bilmiyorum. Zamanıymış herhalde...
Ağustosta annemin yanına gittiğinden beri Nemo'yla ayda bir 1 saat görüşüyorduk. Geçen haftasonu, uzun bir prosedür tamamlandıktan sonra, "izinli" eve geldi. Cuma akşamı koruyucu ailesi annemden teslim aldım, nöbetçi sosyal hizmetler uzmanı huzurunda, tutanaklı filan, pazar akşamüstü de aynı şekilde geri verdim. Bu ne biçin bir kader ben anlamadım. Elbette Erdek'ten alıp bırakmalar, yarısında bulamamalar, icra memurları vs ile kıyaslanmaz, bu düzen bin kat iyi, sonuçta okuluna devam ediyor, anneannesinin yanında, yazışıyoruz, telefonda konuşuyoruz, benim arkadaşlarım sinemaya, kitap fuarına giderken Nemo'yu da alıp götürüyor. Ama işte yine de, kendi evinde, odasında, annesiyle kalamıyor yavrum. Haftasonu evden çıkmadık, beraber film seyrettik, ben özlediği şeyleri yaptım, sushi, cheesecake vs.
Bu yıl dersleri daha iyi. Okulu biraz daha fazla seviyor. Daha çok arkadaşı var. Muhtemelen öğle tatillerini babasıyla geçirmek zorunda kalmamak yaradı.
Süzmebal hiç gelmiyor artık. Nemo'nun babasıyla Süzmebal'ın annesinin dialoğu başladığından beri böyle. Nemo okulda görüyor tabii ama konuşmuyorlarmış; saçlarını kirpi gibi tepeye dikmiş.
Ben de kendimi rehabilitasyon çalışmalarına verdim.
2 ay önce spora başladım. Gerçi 1 ay düzenli gittikten sonra araya başka programlar girdi, işten erken, yani normal saatinde çıkamamaya başladım, Naturel fuarı filan derken düzen bozuldu. Ama üyelik devam ettiğine göre başlarım yine.
Cumartesileri mahalledeki resim atölyesine gitmeye başladım. Bu hafta değil tabii. Karakalemi hızla geçip toz pastel iki resim yaptım. Meğer ne kadar güzel bir malzemeymiş... Müzayede kataloglarından beğendiğimiz bir resmin aşağıdaki kırtasiyecide renkli fotokopisini çektirip serbest bir kopyasını yapıyoruz. Aşağıdaki kopya eserimi facebook'ta paylaşınca Nemo hemen beğenip "benim için de yap bir tane" diye yorum bıraktı. O yüzden sırada bir savaş gemisi var ama kopya çekecek yapılmış resim yok. Gerçek yetenek şimdi belli olacak...
Ağustosta annemin yanına gittiğinden beri Nemo'yla ayda bir 1 saat görüşüyorduk. Geçen haftasonu, uzun bir prosedür tamamlandıktan sonra, "izinli" eve geldi. Cuma akşamı koruyucu ailesi annemden teslim aldım, nöbetçi sosyal hizmetler uzmanı huzurunda, tutanaklı filan, pazar akşamüstü de aynı şekilde geri verdim. Bu ne biçin bir kader ben anlamadım. Elbette Erdek'ten alıp bırakmalar, yarısında bulamamalar, icra memurları vs ile kıyaslanmaz, bu düzen bin kat iyi, sonuçta okuluna devam ediyor, anneannesinin yanında, yazışıyoruz, telefonda konuşuyoruz, benim arkadaşlarım sinemaya, kitap fuarına giderken Nemo'yu da alıp götürüyor. Ama işte yine de, kendi evinde, odasında, annesiyle kalamıyor yavrum. Haftasonu evden çıkmadık, beraber film seyrettik, ben özlediği şeyleri yaptım, sushi, cheesecake vs.
Bu yıl dersleri daha iyi. Okulu biraz daha fazla seviyor. Daha çok arkadaşı var. Muhtemelen öğle tatillerini babasıyla geçirmek zorunda kalmamak yaradı.
Süzmebal hiç gelmiyor artık. Nemo'nun babasıyla Süzmebal'ın annesinin dialoğu başladığından beri böyle. Nemo okulda görüyor tabii ama konuşmuyorlarmış; saçlarını kirpi gibi tepeye dikmiş.
Ben de kendimi rehabilitasyon çalışmalarına verdim.
2 ay önce spora başladım. Gerçi 1 ay düzenli gittikten sonra araya başka programlar girdi, işten erken, yani normal saatinde çıkamamaya başladım, Naturel fuarı filan derken düzen bozuldu. Ama üyelik devam ettiğine göre başlarım yine.
Cumartesileri mahalledeki resim atölyesine gitmeye başladım. Bu hafta değil tabii. Karakalemi hızla geçip toz pastel iki resim yaptım. Meğer ne kadar güzel bir malzemeymiş... Müzayede kataloglarından beğendiğimiz bir resmin aşağıdaki kırtasiyecide renkli fotokopisini çektirip serbest bir kopyasını yapıyoruz. Aşağıdaki kopya eserimi facebook'ta paylaşınca Nemo hemen beğenip "benim için de yap bir tane" diye yorum bıraktı. O yüzden sırada bir savaş gemisi var ama kopya çekecek yapılmış resim yok. Gerçek yetenek şimdi belli olacak...
6 yorum:
Neyse sonunda bi haber çıktı sizden... Nemo'nun iyi ve sizinde daha moralli olmanıza sevindim. Resminiz kopya da olsa sonuçta boyama kısmı tamamen sizin eseriniz ve gerçekten çok güzel olmuş tebrikler.. Google'a warship paintings dediğinizde images'ta sonsuz resim bulabilirsiniz .. Şimdiden kolay gesin.. Sevgiler
Eren
Neyse sonunda bi haber çıktı sizden... Nemo'nun iyi ve sizinde daha moralli olmanıza sevindim. Resminiz kopya da olsa sonuçta boyama kısmı tamamen sizin eseriniz ve gerçekten çok güzel olmuş tebrikler.. Google'a warship paintings dediğinizde images'ta sonsuz resim bulabilirsiniz .. Şimdiden kolay gesin.. Sevgiler
İyi olduğunuza sevindim.
Sevgiler
Gül Göktuna
sanki yazmak istediklerini yazamamis,artik yorulmus gordum seni.resim fikri cok iyi olmus,kopya cekmeden yap bakalim neler dokulcek icinden...yinede guzel,nemoya sevindim anneannesiyle olusuna,senin ona cheese cake yapisina..
İyi olan kazanır. Kötü olan kaybeder. O yaptığı alçaklıklarla, yaptığı ve yaşadığı kötülüklerle yerin dibine girene kadar bekler. Sizin en büyük silahınız bu. Hayatınızın bir bölümünde yaptığınız yanlış seçimin bedelini ömür billah ödemek zorunda değilsiniz. Yeni bir hayat kurmak hakkınız. O kayıp vaka bunu görmeye dayanamıyor. sağlam olun. Dik durun. Hesap verebilen şeyler yapanlarla alçaklar aynı seviyede olmazlar.
Haddim olmayarak nemo konusunda bazı hataların olduğunu söyleyebilirim. Ama uzun hikaye. Çok üstüne düşmeyin ama arkadaşlarının düzgün çocuklar olmasını direkt ve endirekt sağlayın.
yeniköylü samm
Yorum Gönder