22.3.09

Lego Kardeşliği

Bir git-gel-Erdek 10 saat haftasonu daha geçti. Yine güle oynaya gelip gözü yaşlı gitti.
Bir önceki sefer doğumgününü kutlarken yeğenimle eşi de bizdeydi, bir dahaki sefere de onun doğumgününü kutlarız diye konuşmuştuk. Nemo da "hem onların evini görmüş olurum" diyerek istekli görünmüştü. Pastayı yapma görevine de ben gönüllü olmuştum zaten. Cumartesi sabahı nasıl olsa sabah 7'de kalkıp beni de uyandırdığı için vakit bol bol yeter diye daha önceden hazırlık yapmadım. Süzmebal uyanana kadar Nemo mutfak masasında ödev yaparak bana eşlik etti; sonra Nemo'yla Süzmebal oynarken ben işe devam ettim.
Shrek sözde biz partiye gittiğimizde Süzmebal'a ödevlerini yaptıracaktı; biraz da onun bizimle gelmek istemeyeceğini sanıyordu sanırım, ama çocukların ayrı program yapmaya niyeti yoktu. Eve dönünce ödevlerin yapılacağı sözünü alarak hep birlikte gitme kararı aldık. Shrek Süzmebal'ı 12'de İngilizce hocası geleceği için annesinin evine bırakıp geldi. Biz hazır olup çıktığımızda onu da aldık, hep beraber yeğenlerin evine gittik. Biraz sohbet, yeme-içme, pasta kesme, pastayla fotoğraf çektirmeyle geçti zaman. Çocuklar biraz sıkılır gibi olup, dışarı çıkıp kapının önünde oynasak demeye başlayınca da kalktık zaten.
Nemo Akmerkez'e gitmek istedi, ama eve dönüp ödevleri bitirme sözünü hatırlattım. Ödevler bittikten sonra vakit kalırsa İstinye Park'a gidebiliriz dedim. Oradaki oyuncakçıda fazla lego çeşidi olmadığı için biraz mırın kırın etti ama Akmerkez uzak, yolda çok vakit kaybederiz, orada kalacak vakit kalmaz deyince ikna oldu. Ödevler bittiğinde iki çocuğu alıp çıktım, Shrek evde kaldı. Sırayla başımıza gelen bir kazayı anlatmayla oyalanarak gittik. Hava buz gibi olmuş; arabadan giriş kapısına yarışarak gittik. Oyuncakçıda gezip ilgilerini çeken şeyleri elleyerek sohbete devam ettiler. Nem bir lego beğendi, yanımda ne kadar para olduğunu sordu. Yanımda olup olmaması önemli değil, kredi kartım var, ama bu ay doğumgünü hediyesini aldığım için oyuncağa ayırabileceğim bütçe kalmadı dedim. Off, hayır demek ne kadar zor... O zaman Nemo "her geldiğimde ananemin bana vermek yerine sakladığı 50 liraları biriktirip İnika kalesini alacaktım ya, biraz daha bekler iki sefer sonra alırım, şimdi bunu alsam?" dedi. "Elbette, nasıl istersen"... Ne diyebilirim ki? O sırada, aslında legolara hiç meraklı olmayan Süzmebal "benim de birikmiş param var, yarısını ben vereyim, birlikte almış olalım, nasılsa birlikte oynuyoruz" dedi... Eh tamam öyleyse, ben şimdilik vereyim, sonra hallederiz...
Ellerinde paket, neşeyle zıplayarak bir şeyler yemeye gittik; suşi istediler. Benim daha güzel yaptığıma karar verdiler (ben de içimden 'üstelik çok daha ekonomik' dedim). Sonra sinema katına inip çikolata soslu çilek yediler, daha doğrusu Nemonunkini ben yedim:(
Eve döndüğümüzde önce hep birlikte film seyrettik. Tabii patlamış mısır eşliğinde... Artık altyazı okuyabildikleri için çok daha fazla film seçeneği var. Sonra büyük masaya geçip legoyu yapmaya başladılar ki, onlarla oturmayı biz dışarıdayken biraz uyumuş olan Shrek'e bırakıp yattım. İnanılmaz uykum geldiği gibi her tarafım dayak yemiş gibi ağrıyordu. Bugünkü başağrımı da düşünürsek ufak bir gribal enfeksiyonu ayakta atlatmış olabilirim. Pijamalarımı giyip salona geri döndüğümde Nemo bana "anne, bir dahaki sefere ben Süzmebal'ın evine gidip abisiyle tanışacağım; olur mu?" diye sordu. Ben de "izin vermek anlamında soruyorsan gidebilirsin tabii, bence bir sakıncası yok" dedim. Shrek de "biz sizi bırakır, bir saat sonra gelir alırız" filan diyor, ne desin?
Nemo öyle temiz kalpli, iyi niyetli, içi dışı bir ki... Bütün yaşadıklarına rağmen duygularını öyle kolay ve açık ifade ediyor ki bazen (muhtemelen babası hariç herkese) , şaşırıyorum.
Bir ara hakimin onun bir pedagogla görüşmesini istediğini anlattım. Sadece gerçekleri anlatmalısın, ne hissediyorsan açık açık söylemelisin dedim. "Kolay o zaman" dedi. "Babanın öğrenip kızmasından korkuyor musun?" diye sordum; kanıksamış bir ifadeyle "korkmuyorum, kızarsa kızsın" dedi...

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Lego kardeşliği süpermiş.gerçekten kardeş gibi paylaşmaları ne mutlu...çok duygulandım

Alphecca dedi ki...

:)))))

Benim Hayatim dedi ki...

Oh be içim rahatladı. Korkmayacak, istediklerini söyleyebilecek :)

Adsız dedi ki...

su cocuk anasinin yanina bi gelse kurban kesicem vallahi...........
surekli takipdeyim sizi.yorum yazmamisdim hic,oglunuz en kisa zamanda yaniniza,ait oldugu yere döner insallah.

Aslı Budak dedi ki...

Ya Dorycik yıllardan okurum zaman zaman yazdıklarını, Nemo büyüdü kocaman çocuk oldu. Ne sabırlıymış, ne sabırlıymışsın. İnsanın gözü döner valla. Çok umutla bekliyorum birlikte yaşayamaya başlayacağınız günleri.
Sevgiler

Adsız dedi ki...

merak ediyorum seni. iyisindir inşallah. epey oldu yazmayalı, takipteyiz..
feride

ttt dedi ki...

Dory nerelerdesin???? bi ses versen:)))))))