2005 yılında Kuzey Ege'de bir Yunan adası olan Alonnisos'un pırıl pırıl berrak denizli Votsi koyunda Alman bir kadınla tanışmıştım. Ben henüz farkında değildim ama o gün kumsalda bir o, bir ben, bir de genç bir adam vardı. Kadın yanıma gelip oturarak adamın sürekli ona baktığını, biraz birlikte oturup konuşursak adamın ümidi kesip gideceğini umduğunu söyledi. Havadan sudan konuşurken laf lafı açtı, biz akşama kadar çene çaldık. Ertesi gün de aynı şekilde geçti. Konu sonunda benim hüzünlü hikayeme geldi. O zamanlar şimdiki gibi özetlemeyi de beceremiyordum, daha yara çok tazeydi. Öyle detaylara girdim ki, Mammut'un babasının ikinci eşinin hikayesini bile anlattım. Jinekolog olan babanın hastasıymış bir zamanlar. Adam o zaman evli, Mammut 17-18 yaşlarında, birer yaş aralıklı üç çocuğun ortancası. Kadın da evliymiş ve küçük bir oğlu varmış. İlişkileri ortaya çıktığında kocası kadını döverek sokağa atmış (Mammut'un annesinin anlatması); ardından da oğlunu bırakması kaydıyla hemen boşanmışlar. Daha sonra bu hikayenin doğru olup olmadığını kendisine sorduğumda öyle olmadığını söyledi. Onun anlattığına göre ne kendinin, ne kocasının koşulları çocuğa bakmaya uygun olmadığı için çocuğu babaanne büyütmüş, ama gider görürmüş, hala da görüşüyorlarmış.
Bu hikayeyi dinleyen plaj arkadaşım bana aile dizimi diye bir terapötik yöntemden bahsetmişti. Bu yöntemin babası olan adamın adını da o tatildeki günlüğüme not etmiştim: Bert Hellinger.
Tatil bitti, ben konuyu unuttum, zaten çok da aklım yatmamıştı. Seni tanımayan bir grup insan, senin hayatındaki ve ailendeki önemli kişilerin yerine geçiyorlar, içlerinden geldiği gibi diziliyorlar, kökleri geçmiş nesillerde olan düğümler çözülüyor vs.
Bir sene sonra Nemo'yu götürdüğüm psikolog hanım bana "peki siz nasılsınız? yardım alıyor musunuz?" dediğinde, "yok" demiştim, "kredi borcu ödüyorum, böyle bir yardıma ayıracak kaynağım yok". O da çabuk sonuç veren bir yöntem olarak bana aile dizimini önermişti. Bir psikoloğun da adını not ettirdiydi: Dr.Mehmet Zararsızoğlu. Ben yine üstünde durmadım, zaten Nemo'yla geçirdiğim yaz tatili sırasındaydı yanlış hatırlamıyorsam, unuttum gitti. Ama not kağıdını çantamda dolaştırdım. Sonra bir gün googleda aratayım dedim. Meğer Mehmet Zararsızoğlu zaten Hellinger Türkiye Enstitüsü'nü kurmuş, seminerler veriyormuş.
Ben tabii bir işe kalkışmadan önce dibine kadar araştıracağım ya, önce Hellinger'in Türkçe yayınlamış bütün kitaplarını aldım: Sevgi Düzenleri, Yardım Etmenin Düzenleri, Kabul Etmenin Özgürlüğü. Bu kitaplar da uzunca bir süre bir köşede durdu, zamanını bekledi. En sonunda 2007 Ekim'inde iş için Fas'a giderken bu üç kitabın en kalını olan Sevgi Düzenleri'ni yanıma aldım. Uzun uçak yolculuğu ve Kasablanka aktarması sırasında ağlaya ağlaya okudum. evrede tanıyabilecek kimse olmaması böyle durumlarda iyi oluyor. Döndükten diğer iki kitabı da biraz okudum, ama çoğu vakaların ortak olduğunu anladığım için tamamlamadım.
Üstünden yine bir süre geçti. Bu kez daha önce birlikte çalıştığımız bir arkadaş mail attı. Aile dizimi seminerine katılmış, beni düşünmüş, mutlaka katılmalıymışım. Bu olayon üstünden de birkaç ay geçti doğrusu.
Bugün içimden gelen bir dürtüyle web sitesine baktım, 14 Haziran'da bir seminer varmış. Hemen katılım formunu doldurup faxladım ve arkasından telefonla aradım.
"Aldınız mı? Az önce bir form faxladım."
"Evet", dedi telefona çıkan kadın. "Ama hangi seminer için bu?"
"Haklısınız, formda tarih yazılacak bir yer yoktu. Kastettiğim bu Cumartesi günkü seminer."
Kadın hafifçe güldü ve "Ama çok geç kaldınız, Ağustos'taki bile dolu. İptal eden olur, yer açılırsa sizi ararım."
"Peki, teşekkür ederim. Çok sevinirim."
Lütfen yer açılsın. Belki beni okuyorlardır ve katılımcı sayısını bir kişi arttırmaya karar verirler. Ya da katılımcılardan biri beni okuyordur ve acelesi yoktur, yerini bana vermeye karar verir. Offf!
9 yorum:
bu calismanin cok faydali oldugunu biliyorum.katılabilmeni yurekten diliyorum.
sevgilerimle cagla
Dory bencede bu ıyı gelebılır sana, bence yenıden dene, ara ve acıl ıhtıycaın oldugunu acıkla hatta durumunu acıklayan bır maıl yaz daha yetkılı bırısıne orada, senı gormelerını saglarsan hayır demeyeceklerıne ınanıyorum. Hersey guzel olacak ne olur bu ınancla basla bu yaz mevsımıne. Iyımser kal.
Umarım olur.
öykücü
Merhaba, ben blogunuzu daha yeni keşfettim halada arşivinizi okuyorum vakit buldukça bitiricem ama en kısa zamanda, çok etkilendim sizi okurken, çok hüzünlendim, size yapılanlar benim bile çok gücüme gitmişken hayata bu kadar sağlam bağlanmanız taktire şayan doğrusu, dilerim oğlunuza en kısa zamanda kavuşursunuz (bu adalet sistemiyle zor olacak gerçi yaaa oda ayrı bir tartışma konusu) görüşmek üzere, ve dilerim seminere katılırsınız.
İstediğin en kısa zamanda olsun diye dileğine katılıyorum, Dorycim.
:)
Dory
Bu eğitimin sana iyi geleceğine gerçekten inanıyorsan, Mehmet Bey'e mutlaka ulaşmaya çalış, olmadı seminerin verileceği yere git o saatte. Sana yerimiz yok demezler. Bol şans.
Selamlar
Emel
sevgili dory,
bak ne buldum:
www.cihangiryoga.com
Zeynep Aksoy ile Aile Dizimi
28 Haziran Cumartesi 13:00-18:00
Yaşamımızı yönlendiren, bilincimizde olmayan hareketler var. Bunları açığa çıkaran aile dizimi çalışması, derin boyutta sevgi ve saygının gerçekleşmesini, kıskacına kapıldığımız huyların çözülmesinde yardımcı oluyor.
Belki iş hayatınızda problem yaşıyorsunuz, ya da aileden biri ile kavgalısınız, belki genelde hayatta tatminsizlik var. Neyse bakmak istediğiniz konu, aile dinamikleri boyutunda enerjetik bir çalışma ile gerçekleştireceğiz. Aile Dizimi terapi ya da psikoanaliz değildir, gerçek enerjetik dinamiklerin resmini gösterir.
Tek gün 50 YTL sadece 8 kişilik kurs şimdiden yazılın
gönlünce olsun,en hayırlısı olsun inşallah sevgilerimle çağla
dün arayıp bir iptal olduğunu, benim katılabileceğimi söylediler:))
gerçekten de zamanı gelmiş demek ki...
cok ama cok sevindim dory.
gelismelerden haberdar edersen ck sveiniirm.sevgilerimle çağla
Yorum Gönder