9.1.08

Bugün Shrek Antalya'da. Yarın ben gideceğim, o dönecek; öbür gün ben de döneceğim. Cumartesi beni Süzmebal'la birlikte alandan almaya gelirler belki.
Geçen Cumartesi birlikte gidip Süzmebal'ı aldık, sonra beni anneme bıraktılar, oradan eve gittiler. Tam planladığımız gibi. Ben ablamlarla birlikte annemde vakit geçirdim, zaten kar yağıyordu. Akşam eve gittiğimde baba-oğul TV karşısında kurulmuşlar, Süzmebal kucağında bisküvi kutusuyla oturmuş film seyrediyor. Ertesi gün de sandalyeyi buzdolabının önüne çekip üstündeki abur cubur kutusunu alırken görünce anladım ki kendi evinde artık. Odasını da benimsemiş, birkaç kez "ben odamda oyun oynamaya gidiyorum" deyip odasına gitti. Sarı jaluzi güzel durdu. Shrek'in toplaması gereken şeyler var, ama çocuk babasının evindeki odasından alışık zaten. Haftaiçi bir akşam IKEA'ya uğrayıp duvara asılan fileli bir şey de aldık, ama daha asmadık.
Yarın uçağım 14.30'da ama bavul hazırlama, kuaföre gitme gibi işler yarına kaldığı için işe gitmeyeceğim. Yine üstleri bakır, altları sarıya döndü; yine boyatmak gerekiyor herhalde. O paraya Cuma günkü gala gecesinde giyecek yeni bir şey alabilirdim oysa ki... Aslında sabah erken kalkıp kuaför işini halledersem dükkanlar açıldıktan sonra 2 saat vaktim kalır. Hazır ucuzluk başlamış, kredi kartları 5-10 taksite bölüyorken gidip bir elbise alabilirim belki, şöyle sade, siyah, kollu bir elbise veya siyah pantolon-renkli üst, ama biraz uzunca bluz isteyince sadece bol tunikler bulunuyor, onlar da daha da şişman gösteriyor. Mecburen Marks&Spencer, Faik Sönmez, Atalar turu atacağım yine. Öff, bunu koca bir sene o çikolataları, kurabiyeleri, ekmekleri yemeden önce düşünecektim:(

Hiç yorum yok: