12.10.07

Rulebreaker

Marakeş'te, şirketin yurtdışı ortağının toplantısındayım, biraz stratejik planlama, biraz eğitim, biraz motivasyon. İngiliz bir eğitimci yönetiyor toplantıyı. Bir akşam yemeğinde yanyana düşüp sohbet fırsatı bulduk. İş dışında nelerle uğraştığımızdan, çocuklardan filan bahsettik. Adama hemen hemen hiçbir şey anlatmadım aslında, hatta sanki Nemo yanımdaymış gibi hikaye yazdım. Nemo'nun hayal gücünün geniş olduğundan, bulduğu herşeyi konuşturarak sahneler kurduğunu anlattım. Bir de, yeri geldi, lisedeyken bir yaz tatilinde her çarşamba (piyano dersimin olduğu gün) akşamı bir arkadaşımla (aynı liseden olup aynı semtte oturduğumuz için) dışarı çıkıp, iznim 12'ye kadar olmasına rağmen 1'de geldiğimi, her seferinde babamın kapıyı açıp "annen mutfakta bekliyor, çok kızdı" diye fısıldayarak beni içeri aldığını anlattım. Adam bana "Nemo is creativ, because you are a rulebreaker" dedi. Hiç böyle düşünmemiştim ama haklı sanırım. Ona anlatmadığım onca olaya bakılırsa haklı...

Seyahat izlenimleri daha sonra.

8 yorum:

Butterfly dedi ki...

"Rulebreaker'ın anlamını bulamadım ama:( Redhause sözlükte bilem yok Dory:(

dory dedi ki...

Pardon, düşünemedim. Kelimesi kelimesine çevirirsen "kural kırıcı", kurallara uymayan kişi anlamında.

Adsız dedi ki...

Teoman kim Dory? Bu cümleyi senin için mi söyledi yoksa oğlun için mi söyledi anlayamadım.Öpüyorum.
İyi bayramlar dileklerimle
İzmir'den
Gül Göktuna

dory dedi ki...

Ay ay, Nemo diye yazacaktım. Neyse, daha önce de ağzımdan kaçmıştı zaten, ben yine de gidip yazıyı düzelteyim.
Gerçekten de biraz karışık yazdım galiba. Adam oğlumun yaratıcılığının benim kural bozuculuğumdan kaynaklandığını söylüyordu. Gerçi bana ilginç gelen, bu sebep-sonuç ilişkisinden çok, yıllar öncesinde kalmış, ısrarla gece 12 yerine 1'de eve gelme hikayesinden bu sonucu çıkarmış olması ve sanırım doğru olması.

Öykücü dedi ki...

Ben genelde kurallara uydum.Sonra kurallar o kadar boğmaya başladı ki beni.Rulebreaker oldum:)

Şimdi ise kendi kurallarıma göre yaşıyorum.

Adsız dedi ki...

selam dory hergün bloğuna bakmak bende vazgeçemediğim bir alışkanlık oldu.bir anne olarak kalpten söylüyorum inşallah en kısa zamanda oğlun yanıbaşında olur ve hiç ayrılmazsınız.bütün yazdıklarını okumaya çalıştım ve inan birçoğunda kalbimin acıdığını hissettim.tüm iyi dileklerim seninle.bence sen gerçekten çok güçlü ve iyi bir anne ve kadınsın.sevgiler

endiseliperi dedi ki...

ben rulebreaker biriyim ama öyle değilmiş de kural koyup duran bir anne gibiyim. arçil bu nedenle kaynayan bir tencere gibi. kapağını sürekli bastırıp duruyorum. kapağı açtığımda olacaklardan korkuyorum çünkü. çünkü dünya berbat bir yer olabiliyor ve hazırlıklı olması lazım filan işte. bugün mesela okul temsilciliği için konuşma yapacak, ben ondaki bu isteği törpüleyip, kendi işine bakan biri olması yolundaki nasihatlerimle sıkıcı mı sıkıcı bir anne konuşması yaptım. çocuk yetiştirmek ne kadar ama ne kadar zor. bu aralar sık sık bir çocuğum daha olsa, o da kız olsa filan diye hayaller kurarken buluyorum kendimi. oysa tam da arçil'le boğuştuğum bir dönem bu. öyleyken nereden geliyor bu fikir ve ben bu fikri nasıl olağan karşılayabiliyorum, bilmiyorum. gençliğinde tam bir rulebreaker olan benim gibi biri için oysa tek bir tane çocuk yapmak bile olağanüstü bir şeydi. sanırım arçil de kendime koyduğum kuralın yıkılmasıydı. insan çok karışık.

mutluluk, insanın kendi kurallarını oluşturması ile başkaları tarafından onaylanıp sevilmek için onların kurallarına boyun eğmesi arasında gergince duruyor hep. çocuk sahibi olmayı istemek insan kimyası dışında kimin kuralını yerine getirmek acaba? benim şimdi, daha fazla geç olmadan bir çocuk daha istiyor olmam ya da istemeli mi istememeli mi gibi bir soruyla kendimi başbaşa bırakmam neyin sonucu olabilir?

dory, çocuk sahibi olmak, insanı bir uzlaşmacı, toplumla birlikte barış içinde yaşamak isteyen biri haline getiriyor insanı en başından. peki, toplumun o üçkağıtçı, ikiyüzlü kurallarıyla sürekli çatışan bir zihne sahip olup, bir çocuk doğurup toplumla uzlaşma yolları aramanın gerginliğine insanı iten ne olabilir?

senin bu yazın işte bir anda karmakarışık olan kafamı ve allak bullak olan soruları böyle bir düzene soktu. bu soruların yanıtları çok zor, biliyorum ama senin bir rulebreaker olman nasıl hoşuma gidiyorsa, bir rulebreaker'ın çocuğunun böylesine yaratıcı olmasının tanrı'nın da şu insanoğlunun sıkıcı, küflenmiş kurallarından ne kadar bunaldığını hissettirip sevindirdi beni.

ruhu rulebreaker olan bütün anneler adına, nemo'nun temsilen, çok yaratıcı, müthiş bir adam olmasını diliyorum:)

sevgilerimle.

dory dedi ki...

Evet, soruların cevabını bulmak zor; hatta aramak bile zor:)
Ama senin yorumunu okuyunca dedim ki, Rulebreaker olmak keşke bana özgür de hissettirse...
Ben çevremdeki insanlara karşı gayet uyumlu olup, hatta fazlasıyla uslu görünüp, onaya va sevilmeye ihtiyaç duyarken, çatışmaya girmekten kaçınırken, bu içten içe sistemle uzlaşmama halinde olmayı ve sürekli kendimi aykırı bir durumda bulmayı bir türlü çözemiyorum.
Sevgilerimle