Bugün daha iyiyim. Dün hemen hemen bütün gün uyuduktan sonra gece yatıp 10 saat daha uyudum; sonra kalkıp salonda bir kanapeye yerleştim. Biraz iş yaptım, maillerime baktım, bazılarına cevap verdim, arada gidip kendime yiyecek bir şeyler hazırladım ve yemek üzere yine kanapeye döndüm. Sonra bu çevredeki ilköğretim okullarının web sitelerine girdim, bulabildiğim kayıt ücretlerini not aldım; anne-çocuk sitelerinin forumlarında dolaşıp okul arayan anneleri, onlara bildiklerini anlatan diğer anneleri okudum; sonra birine üye oldum ve bu konudaki foruma yorum (daha doğrusu bir soru ve bir tavsiye) ekledim. Bir zamanlar çocuk etkinlikleriyle ilgili yazışan bir yahoo grubuna üye olmuştum; sürekli etkinlikler, okul tavsiyeleri, ürün yorumları geliyordu; Nemo'suz kalınca dayanamayıp gelen mailleri durdurmuştum. Acımı azaltmak için anne değilmişim gibi yaşamayı tercih ettim galiba. Bu blogun başlarında da öyle değil miydi? Gezilerden, yemek tariflerinden bahsediyordum ama Nemo'dan bahis yoktu. Sonra dayanamadım, rol yapamadım, çözüldü her şey bir bir, neredeyse sadece Nemo'dan bahseder oldum. Şimdi de belki biraz erken, daha mahkemenin ne zaman sonuçlanacağı belli değil, sonuçlandığında temyiz sonucunu beklememiz gerekip gerekmeyeceği de. Bu arada tüm özel okullar ara sınıflarındaki kontenjanlarını açıklayıp seviye tespit sınavları düzenliyor; biz hepsini kaçırıyoruz. Ama olsun, Secrets'da söylenenleri uygulamış olurum ben de; dileğim gerçekleşmiş gibi davranıyorum işte...
Geçen Cuma annemin doğumgünüydü. O gün kutlayamadık ama ertesi gün dışarı çıktığımda mini boy bir cheesecake aldım, üstüne bir mum koyduk, ben ışıkları söndürdüm, Nemo elinde mumu yanan minik pastasıyla salona geldi ve birlikte "iyi ki doğdun ananne" şarkısını söyledik:) Nemo ben iyileşince yerim dediği için onun payını da bugün ben yemek zorunda kaldım. E iki hafta durmazdı ki... Anneme "hadi bir dilek tutup mumu söndür" dedim, annem bizden tarafa kaçamak bir bakış attı, Nemo "ben ne dilediğini biliyorum" dedi bilmiş bir edayla. Biliyor tabii, sevildiğini çok iyi biliyor.
Geçen Cuma annemin doğumgünüydü. O gün kutlayamadık ama ertesi gün dışarı çıktığımda mini boy bir cheesecake aldım, üstüne bir mum koyduk, ben ışıkları söndürdüm, Nemo elinde mumu yanan minik pastasıyla salona geldi ve birlikte "iyi ki doğdun ananne" şarkısını söyledik:) Nemo ben iyileşince yerim dediği için onun payını da bugün ben yemek zorunda kaldım. E iki hafta durmazdı ki... Anneme "hadi bir dilek tutup mumu söndür" dedim, annem bizden tarafa kaçamak bir bakış attı, Nemo "ben ne dilediğini biliyorum" dedi bilmiş bir edayla. Biliyor tabii, sevildiğini çok iyi biliyor.
10 yorum:
tesadüfen geldim blogunuza misafir oldum simdi vazgecilmezim oldu yazilariniz her gün merakla bakiyorum okurken o kadar yaninizda hissettimki kendimi sanki sizi cok yakindan taniyor gibiyim kendimdende bir seyler buluyorum bazen hüzünleniyorum sagolun
mum üflenirken annenizin tuttuğu dileğe, sıkı bir enerji de benden yollandı.
iyi geceler...
Merhaba Dori,
Özel okullar konusuna bilgi istersen benim nerede ise her özel okulda çocukları okuyan arkadaşlarım var. (Faaliyetlerimiz sağolsun, böyle bir alt yapı oluşturduk :)))))
İgilendiğin okulu mail ile bildirir, ben bir soruşturma yapabilirim. Bu arada ben Neşeli :)))
Teşekkürler hanımlar, ben sizlerin dileklerinin işe yaradığına inanıyorum zaten.
Neşeli, çok sevindim yardım teklifine, ama profilinde ve blogunda mail adresine rastlayamadım. İstersen sen dory_bagdatcafe@yahoo.com'a bir mail at, ben onu cevaplayayım.
Şu "networking" dedikleri böyle bir şey olsa gerek:))
Sevgiler
Amanın yeni bir yazı eklenmiş... Eee demir attık artık buraya :) Herşey gönlünüzce olsun.
Dory, biz yengecler olarak toplansak, senin su mammut öküzünü evire çevire dövsek de dövsek, yorulsak, dinlensek sonra bir daha dövsek, bir daha dövsek, elimiz yoruldu ayh off diyip bir adam tutsak, ona dövdürsek de dövdürsek... Bu nedir kardesim böyle, ben okurken ağlamaktan bir hal oldum, sen yasarken neler cekiyorsun Allah bilir... Tut bir adam anacım, dövdür su öküzü. Yahut mafya bul bir tane, alsin facasini assagi, yüzünü mü kesiyorlar, topuguna mı sıkıyorlar... Bak o sana aslan kesilen itin bir daha sesi solugu cikiyor mu? Belli ki baska dilden anlayacagi yok o adamin. Oyh, nedir anacigim bu boyle yahu...
Sevgili Dory,
İnan dua ediyorum sen ve nemo için. Sabrının ve sevginin büyüklüğünün karşılığını en iyi şekilde almanı diliyorum. Allah yardımcın olsun. Bu arada anneciğinin doğumgünü kutlu olsun. Daha nice yaşlara beraber girin inşaallah.
Sevgilerimle...
İyi ki doğdun annane!
İyi senelere annane!
Hepinizin birlikte, mutlu olmanızı diliyorum.
Yemek tarifi ararken tesadüfen buldum sizi ve pc başından kalkamadan tüm yazılarınızı okudum ve hem üzüldüm,hem aynı şeyleri benden başka yaşayanlarda varmış diye garip bir rahatlama hissi ile kalktım yerimden.Haklısınız insanlar birbirine yakın sorunlar yaşadıklarında garip bir yakınlık hissediyorlar aralarında,dualarım nemo ve sizinle... BUarada birkaçgündür yoksunuz merak ettim sizi:)
yok yok, buralardayım, kayda değer bir şey olmadı da ondan sesim çıkmıyor.
ama baktım, siz hiçbir şey yazmıyorsunuz??
Yorum Gönder