Neredeyse bir haftadir yazmamisim. Ofiste isler cok yogun olunca aksamlari benim zihnim de yorgun oluyor. Hatta zaman yetmeyince, bir aksam evde calismak zorunda kaldim. Bir baktim, lise sinifi aksaminin nasil gectigini bile anlatmamisim.
Ozel bir sey olmadi zaten; korktugum gibi kötü hissetmedim. Haylaz gelmedi; gelse de pek bir sey fark etmezdi ama yine de daha rahat ettim. Saat 20’ye dogru gittigimde 9-10 kisi gelmisti bulusacagimiz pub’a. Sonradan gelenlerle 17 kisiyi bulduk. Daha cok Agustos’taki bulusmaya gelememis olanlarla yapilan “Ee, sen simdi nerelerdesin? Nelerle ugrasiyorsun? Ne is yapiyorsun? Coluk cocuk var mi?” tarzi güncellemelerle gecti zaman. Müzik ve gürültü yüzünden giderek daha fazla bagirarak konusmak, gittikce artan sigara dumani, ictigim iki bira, herhalde heyecandan aclik hissetmeyip sonradan atistirdigim cerezler beni cok yordu. Grup kalkmaya karar verdiginde geceyarisi 12’yi az gecmisti; hesabin gelmesi, paylasilmasi, vestiyer, vale, vedalasma derken benim eve varmam 12.40’i buldu. Shrek uyumus, anahtari da kapinin üstünde birakmis. Ben onun gec gelisime kizip, “bu gece kendi evinde kalirsin herhalde” gibi bir mesaj cektigini bilmedigim icin, yorgun ama keyifli, sarilip uyumayi hayal ederek caldim kapisini. Yastiga sarilip, sirtini dönüp uyumaya devam ettiginde aklima gelmedi degil ama uyku haline verdim. O mesaj hic gelmedi. Ancak ertesi aksam asik surati ve suskun halini görünce baslayan tartisma sirasinda ögrendim mesajin varligini. Iyi ki gelmemis. Yoksa ben daha beter kizip kendi evime gidecegim; ertesi gün ikimiz de digerinden bekleyip susacagiz; hatta kendi evlerimize gidip aranmayi bekleyecegiz; nasil atlatirdik bilmem...
Persembe ve Cuma aksamlari 5’er bölüm Lost seyrederek gecti. Cumartesi ise cok gec basladik, ancak 2 bölüm cikarabildik. Bu vesileyle de, Lost salgini basladiginda hafiften kücümseyerek baktigim tüm insanlardan özür diliyorum... Haklilarmis, gercekten bagimlilik yapiyor.
Bu sabah da Ikea’ya ugrayip Shrek’in model tren parcalarini, ortaliktaki yüzlerce CD’lerini ve DVD’lerini toparlamak icin depolama sistemlerine baktik; ahsap cekmeceli kutular, fermuarli kumas CD cantalari aldik. Eve dönünce ise giristik ama siniflama, atilacaklari ayirma, kalanlari tanimlama islerini benim yapmam mümkün degil tabii. Biraz bakindiktan sonra yapilacak isin coklugu ve zorlugu karsisinda yilma belirtisi olarak uykusu geldi. Ben simdi yatarsam gece 2’ye kadar oturur, sonra da bütün hafta kendime gelemem; o yüzden blogumu güncelleyeyim dedim. Yaslanma belirtisi...
Lise bulusmasinda cektigim fotograflardan cikardigim sonuclar:
1. Yas 40’a gelince, zayiflar genc, kilolular yasli görünüyor. Ayrica benim de 5 kg vermem lazim.
2. Sacima sari gölge attirmaliyim; ayrica fönlü halini sevmiyorum, hic "ben"misim gibi gelmiyor.
3. Kendini didiklemek, zayif tarafini kimse görmeden önce acilen kendin söylemek (ki baskalari bu yüzden elestiremesin) ve havadan sudan muhabbet edemeyip kara mizahla karisik da olsa hep ciddi (ya da en azindan bizim icin önemli) konulardan bahsetmek egitimle kazandirilabilecek özelliklermis. (Yoksa bir sinif dolusu insanin ortak özelligi olabilir miydi?!)
Ozel bir sey olmadi zaten; korktugum gibi kötü hissetmedim. Haylaz gelmedi; gelse de pek bir sey fark etmezdi ama yine de daha rahat ettim. Saat 20’ye dogru gittigimde 9-10 kisi gelmisti bulusacagimiz pub’a. Sonradan gelenlerle 17 kisiyi bulduk. Daha cok Agustos’taki bulusmaya gelememis olanlarla yapilan “Ee, sen simdi nerelerdesin? Nelerle ugrasiyorsun? Ne is yapiyorsun? Coluk cocuk var mi?” tarzi güncellemelerle gecti zaman. Müzik ve gürültü yüzünden giderek daha fazla bagirarak konusmak, gittikce artan sigara dumani, ictigim iki bira, herhalde heyecandan aclik hissetmeyip sonradan atistirdigim cerezler beni cok yordu. Grup kalkmaya karar verdiginde geceyarisi 12’yi az gecmisti; hesabin gelmesi, paylasilmasi, vestiyer, vale, vedalasma derken benim eve varmam 12.40’i buldu. Shrek uyumus, anahtari da kapinin üstünde birakmis. Ben onun gec gelisime kizip, “bu gece kendi evinde kalirsin herhalde” gibi bir mesaj cektigini bilmedigim icin, yorgun ama keyifli, sarilip uyumayi hayal ederek caldim kapisini. Yastiga sarilip, sirtini dönüp uyumaya devam ettiginde aklima gelmedi degil ama uyku haline verdim. O mesaj hic gelmedi. Ancak ertesi aksam asik surati ve suskun halini görünce baslayan tartisma sirasinda ögrendim mesajin varligini. Iyi ki gelmemis. Yoksa ben daha beter kizip kendi evime gidecegim; ertesi gün ikimiz de digerinden bekleyip susacagiz; hatta kendi evlerimize gidip aranmayi bekleyecegiz; nasil atlatirdik bilmem...
Persembe ve Cuma aksamlari 5’er bölüm Lost seyrederek gecti. Cumartesi ise cok gec basladik, ancak 2 bölüm cikarabildik. Bu vesileyle de, Lost salgini basladiginda hafiften kücümseyerek baktigim tüm insanlardan özür diliyorum... Haklilarmis, gercekten bagimlilik yapiyor.
Bu sabah da Ikea’ya ugrayip Shrek’in model tren parcalarini, ortaliktaki yüzlerce CD’lerini ve DVD’lerini toparlamak icin depolama sistemlerine baktik; ahsap cekmeceli kutular, fermuarli kumas CD cantalari aldik. Eve dönünce ise giristik ama siniflama, atilacaklari ayirma, kalanlari tanimlama islerini benim yapmam mümkün degil tabii. Biraz bakindiktan sonra yapilacak isin coklugu ve zorlugu karsisinda yilma belirtisi olarak uykusu geldi. Ben simdi yatarsam gece 2’ye kadar oturur, sonra da bütün hafta kendime gelemem; o yüzden blogumu güncelleyeyim dedim. Yaslanma belirtisi...
Lise bulusmasinda cektigim fotograflardan cikardigim sonuclar:
1. Yas 40’a gelince, zayiflar genc, kilolular yasli görünüyor. Ayrica benim de 5 kg vermem lazim.
2. Sacima sari gölge attirmaliyim; ayrica fönlü halini sevmiyorum, hic "ben"misim gibi gelmiyor.
3. Kendini didiklemek, zayif tarafini kimse görmeden önce acilen kendin söylemek (ki baskalari bu yüzden elestiremesin) ve havadan sudan muhabbet edemeyip kara mizahla karisik da olsa hep ciddi (ya da en azindan bizim icin önemli) konulardan bahsetmek egitimle kazandirilabilecek özelliklermis. (Yoksa bir sinif dolusu insanin ortak özelligi olabilir miydi?!)
2 yorum:
Hadi gecmis olsun, guzel rastlanti ile gecistirmissiniz :))
bu arada spora dair not bekliyorum her gonderide ama nerdeee.. hadi ne kadar kullaniyorsun yaz ? hem sagligin hem de 5 kilon icin :))
Valla basta her gün is cikisi benim eve gidip birimiz yemek hazirlarken öbürü yürüyor, sonra digeri yürürken öbürü dus aliyorduk, ama son zamanlarda düzenim yine sasti, rutin olmayinca da baska birseylere daliyorum, haftada biri gecmiyor:(
Yorum Gönder