11.12.08

Çarşaflı Yok, Başörtülü Anneanne Olur Mu?


Yatmadan önce bir blog turu atayım dedim, kedili mutfaklardaki şu yazıya takıldım.

İçimden dedim ki, üstelik benim dedem müezzindi, ama 50'lerin başında kızları, gelinleri japone kollu elbiseler giydiğinde "genç onlar, modaya uyacaklar elbette" dermiş. Kızlar oje sürmüş diye softa bir akraba laf edecek olmuş, "eskiden kına vardı, şimdi de oje var, ne olacak yani?" deyip susturmuş.

Hiç tanımadım, ben doğmadan ölmüş; benim babam da benim oğlum doğmadan ölmüştü. Nasıl şimdi ben her fırsatta iyiliğini, hoşsohbetliğini anlatıyorsam, bana da dedemi anlatırlardı.

Yukarıdaki fotoğrafta soldaki ak sakallı, benim nur yüzlü dedem.

Aşağıdaki fotoğrafta ise ayakta sağdan üçüncü babam, sağında annem, onun sağında küçük halam var. Diğer iki halam, büyük amcam ve eşi, küçük amcam, büyük halamın çocukları, Kireçburnu sırtlarında piknikteler. Büyük halanın kocası fotoğrafı çekiyor, o yüzden karede yok. Senelerden 1951 filan, annemler yeni evli.

Babaannemin fooğrafını bulamadım; bir tane olacaktı ama galiba annemde kaldı. Onun yerine bir de çarşafsız anneanne fotoğrafı koyayım. Başına yemeni gibi bir başörtüsü de almış ama belli ki saçları dağılmasın diye. Solundaki dedem; kollarını anneannemin ve komşu teyzenin omuzlarına atmış olan annem; öndeki çocuklar da iki dayım ve teyzem. Galiba bu da 1950-51 yıllarında çekilmiş.

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Albümünüzden çıkan resimler öyle güzel bir özet ki altında yorumsuz yazan karikatürler gibi teşekkür ediyorum. Sevgilerimle Petra

Adsız dedi ki...

Turkiye'de cok farkli aile yapilari var, bu Turkiye'nin bir gercegi. Sizin eski aile albumunuzden bunlar cikmis, baskasininkinden tamamen tesetturlu anneanne babaanneler cikar. Bir baskasininkinden de karma bir resim cikar ortaya. Bu fotografi gunumuzden alip gelecege dogru gotursek de gene boyle farkli farkli manzaralar goruruz.

Bu arada, oglunuzu bayramda goremediginiz icin uzuldum. Ama benim anlamadigim nokta, vekalet sizdeyken mahkeme karariyla gorusmeniz nasil sinirlanabiliyor? Ya da mahkeme bitene kadar cocugun sizde durmasi, babanin mahkeme karariyla gormesi gerekmez mi?

Papatya

Unknown dedi ki...

Annene ne kadar da cok benziyorsun!

www.elifsavas.com/blog

dory dedi ki...

Ya Elifcim, ne kadar da benziyorum, değil mi? Fiziksel olarak benzemekten hiç şikayetim yok, umarım onun yaşında onun gibi dinç, zayıf, hareketli ve az buruşuk da olurum:)

Papatya, kanunen velayete sahip olmakla (MK.337), mahkeme kararıyla almış olmak arasında böyle bir fark oluyormuş işte. Ben de yaşadıkça gördüm, ne örneği var, ne bir yerde yazılı, tamamen yoruma dayalı.

Petra, ben de nazik yorumun için teşekkür ederim.

ycurl dedi ki...

Dedeniz dedemin resimlerini hatirlatti. Ne yazik ki ikisi de ben dogdugum yil vefat etmis. Hep arkadasimin dedesinin ona cikolata getirmesine ozenirdim :) Ve eski resimlere baktikca ne kadar modern olduklarini gordukce sasiriyorum. Hatta dedem anneme hic karismazmis kisa kollu bluzlar giydigi zaman. Ne yazik ki ne zaman Turkiye'ye gelsem daha da muhafazakarlastigini goruyorum. Benim ailemde de var basini orten ama hic o kadar parlak dikkat cekici olduklarini hatirlamiyorum.

Şirin dedi ki...

Harika fotograflar... Bu fotograflar ki tarihsel belge. Nerden nereye gidiyor? İşte görsünler görmeyen gözler...
Sevgili Dory; bu arada evlendiğini de yeni okudum. Artık bütün dertlerinin geride kaldığı güzel bir ömür diliyorum sana sevdiklerinle beraber.