Bir türlü huzur bulamayan salonumuzda bir versiyon daha denemek istiyordum, Shrek de denemeye razıydı ama bir türlü harekete geçmiyorduk. Sonunda geçen Pazar günü salondaki eşyalara yine takla attırmaya giriştik. Epeydir istediğimiz şeyi yapıp televizyonu yatak odasına, yürüme bandının karşısına taşıdık. Eşek ölüsü gibiymiş meğer, canımız çıktı... Sonra artık üstünde sadece amfi-tuner-CD çalar kalan sehpayı öbür duvara, eski büfeyi diğer duvara taşıdık; hoparlörler yeni yerine yerleşti; büyük kanapeyi tutup kaldırdık ... ve Shrek "ah" dedi. Sonra kanapeyi yere bıraktık ... ve Shrek o andan beri yatıyor. Bana kendini muayene ettirdi ve L5-S1 dedi. Sol ayağını 30 derece kaldırabildim, özellikle sol ayağında güç kaybı varmış. İlk gün çok zor ve bağırarak yerinden kıpırdayabildi, bana tutunarak o da tabii. Pazartesi biraz daha iyi gibiydi, ama bugün daha kötü. Başlarda hareket etmeye veya kalkmaya kalkıştığında acırken, şimdi durduk yerde ağrıyor. Çok fena, çok pişmanım, niye rahat durmadım ki... İşyerinde "2 ayda adamı bitirdiniz" esprileri yapanlar, "bana olsa, ben kanapede, karım otelde kalıyordu" diyenler gırla. Ben de iki gündür 1-2 saat erken gelip evde çalışıyorum - sanki normal saatinde çıktığımda evde devam etmiyormuşum gibi...
Eh, artık sağlıklı bir beslenme düzenine geçmenin, düzenli yürüyüşlere başlamanın zamanı gelmişti zaten. Bu yaşımızda yapmazsak daha ne zaman yapacağız ki, ben geldim 42, Shrek geldi 45 yaşına; postürümüz bozuldu, 15'er kg fazlamız var, enerjimiz çok düşük, yaşlanıyoruz! Koca koca eşyaları ben de taşıdım ama ben daha önce belimden yattığım için çok daha kontrollü kaldırdım, belkemiğimi düz tutup dizlerimle inip kalkmayı öğrenmişim; Shrek boş bulundu.
Bu da bize ders oldu ve pilav-makarna-kek-tatlı faslını kapattık. Zaten Brugge'de de utandım halimden. 30 kişilik grupta kilo fazlası olan iki Amerikalı iri yarı adam vardı, bir de biz, yani ben ve şirketten bir arkadaş, o da 45'inde, kısa boylu, göbekli, sporla alakası olmayan, homini gırtlak bir adam. Valla utandım, herkes tığ gibi, spor yaptıkları duruşlarından belli. Bense "ben böyle de güzelim" havasında sözde primadonna, kimi kandırıyorum?! Neyse, sabah kepekli kaşarlı mini sandviç, öğlen salata, akşamüstü eve gelince 6-7 gibi akşam yemeği, o da bugün brokoli, dün köfte-patates salatası, geç vakit yarım portakal-yarım elma. Bu diyet değil, normalde olması gereken beslenme tarzı. Salonda televizyon da yok artık, saat 8 gibi çayımızı içerken müzik dinleyerek kah çalışıp kah böyle blog güncelliyorum. Gün daha uzun sürüyor sanki. Zaten çok seyretmezdik ama arada şöyle bir bakalım ilginç bir şey var mı deyip, bir filmin sonunu, bir diğerinin başını seyrettiğimiz de oluyordu. Böyle çok iyi.
Bu arada Susan Miller'ın Mart için yaptığı astrolojik yorumları okudum da, Yengeçlere özellikle ay ortasında uzak yerlere seyahat var diyor ki, haftaya da Zürih'te iki günlük bir toplantıya katılacağım (umarım Shrek o zamana kadar iyileşmiş olur). Ayrıca 7 Mart'ı izleyen iki hafta uluslararası bir durum yaşayacağım ve bu nedenle bir süre yurtdışındaki biriyle sık sık görüşmem gerekeceğini söylemiş. Bu kuvvetle muhtemel... Yengeçler 21 Mart'taki dolunayda bir aile üyesi, oda arkadaşı, ev sahibi, alıcı veya satıcı ile ev hakkında ciddi bir ilişki problemi yaşayacaklarmış; eğer bir ev satmaya çalışıyorlarsa, istemedikleri kadar düşük bir fiyata satmak zorunda kalabilirlermiş. E zaten düştüm düşeceğim kadar, o haftasonu eve alıcı çıkarsa pes diyeceğim...
Koçlara da (yani Shrek'e), eğer 6 veya 20 Şubat'ta olmadıysa, 6 veya 20 Mart'ta dikkatler bir sağlık problemine yönelecek diyor. E işte bel fıtığı ve uzun zamandır konuşup bir türlü hayata geçiremediğimiz yeni yaşam tarzı! Bir de tarif etmiş, kendinizi engelleyen kötü bir alışkanlıktan vazgeçmek için uygun zaman diyor. 21 Mart'taki dolunay Koçlar için de çok stresli olacakmış. Sizin için çok önemli bir ilişki bitebilir, güçlü biri haince zor kullanabilir; bu bir iş ortağı da olabilir, bir rakip de; ama acımasız, cüretkar ve şiddetli davranışlarla şoke olacaksınız diyor. Bana Mammut'u hatırlattı bu tarif... neyse, korkmak yok. Tam da o gece, 21 Mart'ta bir arkadaşa çin yemeği yapmaya davetliyiz, ev sahibi malzemeleri alacak, biz misafirler önce yapıp sonra yiyeceğiz.
Mammut demişken, Yargıtay'daki duruşma tarihimiz belli oldu, 22 Nisan. Duruşmalı olacak, yani ben de gideceğim. Tabii sadece dosyaya bakılsa hiç şansı olmayacağı için duruşmalı istemiş, yanıltmaya çalışacak, ama orada olmak, yüzyüze anlatmak benim de işime gelir. Ayrıca bu hafta, 6 Mart'ta da şu yılan hikayesi darp davasının duruşması olacak ama ben gitmeyeceğim; artık bitmesi lazım. Annemin tehdit ve hakaret davasının duruşması da geçen haftaydı, şahit dinleteceklerini söylemişler, 18 Mart'a yeni duruşma tarihi verilmiş. Hayret, bu kadar kısa aralı duruşma ilk kez olacak.
Bu daldan dala yazıyı Beginaj'ın kuru dallı ağaçlarıyla bitireyim, hayat oradaki kadar huzurlu olsun.
8 yorum:
Dorym
Valla şu spor denen naneyi yeme içme gibi hayatımıza soksak daha ne isteriz ki?
Bize örnek oldun,yarım saat bile hareketlensek dizi izlerken,kitap okurken.Az çoktur felsefesi,süper olacak:)
Çok geçmiş olsun, inşallah sporla birlikte bu sorunları birdaha yaşamazsınız..
Ah Dory!
41 yas, sporsuz yasayan (evin karsisindaki markete bile arabayla giden), fazladan kilo, posduru yamultmus... Al iste ben! Pazar gunu oglusu tenis dersine goturdum, saati gelene kadar korttakileri seyrettim de inan benden en az 10-15 yas buyuklerdi ve onlarin yaptigini ben 15 dakika yapsam ölürüm galiba! Tembellik benimkisi en alasindan, hele boyle de imkani bol bir ulkede... Aynen dedigin gibi, bu yasta yapmazsak...diyerekten yuzmeye basliyorum gelecek hafta!, beslenme aliskanliklarimi degistirmeye pazartesi itibariyle basladim zaten, kis boyu aldigimi versem yeter.
Boyle bir yoruma bakan ne der : bir soyle bin ah isit! :)
Shrek`e gecmis olsun, bel agrisi gercekten cok eziyetli.
Dory, geçmiş olsun umarım sen yurt dışına çıkmadan eşin iyileşmiş olur da gözün arkda gitmezsin, daldan dala bile olsa güzel seni okumak, bana unutturuyor çoğu şeyi ve hala umudum olmalı ya dedirten türden bir etki yapıyor nedense, daha çok güzel şeyler yaşaman,daha 60 lı-70- li yaşlarınıda keyifle yazman umudu ile. sevgiler
Oghhhh... Spor mpor, hic sevmem. Yuruyus iyi. Spor deyince hep Hababam Sinifi'ndaki beden hocasinin halleri geliyor gozumun onune. :o)
Dory, sen ben gormeyeli kilo aldin mi? Ben seni hic sisman filan hatirlamiyorum. Lapis Lazuli de aynen. Tig gibi degil ama balik etinde, hos kadindir yani.
www.elifsavas.com/blog
Ehem, ee, bana da balık eti denilebilir tabii.. ama morina filan:) Elifcim, geçen yaz görüştüğümüzden bu yana 5-6 kg almışımdır herhalde; o zaman da balık eti denebilecek halin üst sınırındaydım zaten, şimdi biraz fazla oldu. Geçtim güzelliğinden, yaşlı gösteriyor bir de... Neyse, artık kekler, kurabiyeler yok, yaza kadar normale dönerim.
merhaba;
shrek diye bahsettiğiniz kişi
onkolog prof.dr. gökhan demir mi?
arşivi baştan sona okudum ve çıkardığım sonuç bu oldu yanılıyor olabilirim.
yorumu yayınlamayın lütfen cevap yazmak isterseniz
arzuum34@gmail.com
yok yok, bu gökhan başka gökhan, benimki de doktor ama ne onkolog, ne de prof zaten:))
Yorum Gönder