1.6.07

Dolar Okulu:)

İki hafta geçti, bugün Nemo’yu almaya gitme günü. Birinci haftayı hasta, haftasonunu dinlenerek, bu haftayı da koşturarak geçirdikten sonra haftasonu geldi yine. Geçen hafta bahsettiğim okul araştırmasını internet üzerinde devam ettirdim. Evin çevresinde 5 km çaplı bir daire içindeki tüm özel okulların web sitelerine girdim. Ders çizelgelerinden derslerin kaçta başladıklarını, kaça kadar sürdüğünü çıkardım; birkaçına telefon edip etüd olup olmadığını sordum. 2007-2008 ders yılı ücretlerini çıkardım, yemek bedellerini, KDV’lerini üstüste koydum.
Sonuçta idrak ettim ki, en ucuzu 12.000.-YTL (ki aslında bu okul için devlet okulunun olması gereken standartta deniyor ama bence bu kötü bir şey değil zaten), sonra 14.000-14.742.-YTL grubu geliyor (bunlar da ya tanınmamış, ya da tanınmış ama eğitimi pek iddialı olmayan okullar) , en üstte de 16.092-16.734-17.087.-TL grubu var (Bunlar artık tanınmış okullar tabii). Muhtemelen bölgede daha pahalı birkaç okul daha var ama onlara bakmadım artık.
Dersler genellikle 8.30’da başlıyor, bazı okullar ilk dersten önce “derse hazırlık” dedikleri bir şey için 20-25 dk öncesinde getiriyor çocukları. Akşamüstü ders bitiş saati de genellikle 15.30; bazı okulların etüdü var ama herkes eve giderken okulda kalmak çok sevimsiz birşey olsa gerek. Dolayısıyla benim en erken başlayan, yani Nemo’yu servise bindirip evden çıkabileceğim bir okul seçmem şart, ama akşamüstü ben gelene kadar onunla ilgilenecek bir “abla” bulmaktan başka çarem yok; o yüzden bitiş saati bir kriter olamaz. Annem tabii gelip bizimle yaşamaya, sabah servise bindirmeye, akşam karşılamaya hazır olacaktır ama düzenimizi annemin üstüne kurmak istemiyorum. Bir seçenek de çıkışta Nemo’nun servisle anneme gitmesi, benim uğrayıp onu almam, ama bunun mantıklı olması için okulunun anneme yakın olması gerekir ki o zaman babasına da gereksiz yakınlıkta olur.
Öte yandan bu düzene herkes nasıl uyduğunu anlamıyorum. Benim bilmediğim bir şeyler var herhalde. Ben işyerime yakın oturduğum için (nihayet) 7.40’ta evden çıksam bile 8.00’de ofisinde olan şanslı azınlıktan zannediyordum kendimi; sadece bazı okulların 8:00’de başladığını fark edip o kadar da şanslı olmadığımı anladım. E çocukları 8.40’ta başlayan okullara giden kadınların hepsi mi çalışmıyor?! Veya hepsinin mi kocaları kendi işlerinin patronu da daha geç gidebiliyorlar işe?! Tabii evden çalışan kadınlar veya daha geç açılan işyerleri de vardır ama, işe gelirken gördüğüm onca araba, servis otobüsünü dolduran, hatta Maslak'tan geçerken oradaki plazalara girerken gördüğüm onca kadın ne yapıyor? Servisle geldiklerine göre onların büyük kısmı uzaklardan geliyordur, en geç 7.00'de binmişlerdir servislerine... Yok, benim bilmediğim bir şeyler var mutlaka.
Ben aklım bunlarla dolu dolaşırken, bir baktım, Ayça Şen de oğlu Memo’ya okul arıyormuş. Ben akşamları iş çıkışı eve giderken Radyo Eksen’de Ayça Şen’in programını dinlerim hep. Hoş ben arabada hemen hemen hep Radyo Eksen dinlerim ya, 17-19 arası Ayça Şen’e rastlıyorum demek daha doğru. Her zamanki gibi öldürdü beni gülmekten. Elinde 30 okulluk bir liste varmış, bu eğitim, sağlık gibi etik içerikli konularını “sektör” olarak anılmasına sinir oluyormuş. “Hah bak listedeki bir okul hiç olmazsa dürüst, açık açık okulun ismini bir para birimi koymuşlar, şimdi isim vermeyeyim ama resmen Dolar Okulu gibi bir şey” diyor. Bir yandan kahkahalarla gülüp bir yandan araba kullanırken (yolda beni deli zannediyorlar herhalde) Shrek aradı. O da havaalanı yolundaydı o sırada. Ayça’yı dinliyor musun, diye sordu gülerek. Hangi okulu kastediyor diye biraz düşündük ama bulamadık. Sonra gece tekrar aradığında telefonu “xxx” diyerek açtı (hadi ben de isim vermeyeyim). Ben de konuyu çoktan unutmuş, “ha evet, ona da bakacağım” dedim; “yok yok, Ayça’nın bahsettiği okul, hani para cinsi ismi olan, o xxx olmalı” dedi. Bir anda aklına gelivermiş:))

6 yorum:

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Doryciğim,
Kolay gelsin!

Bu eğitim işi son senelerde iyice saçma, rayından çıkmış bir konu oldu. En başta okul fiyatları öldürücü boyutlarda. Tek çocuk neyse de benim gibi iki çocuğun okulunu düşünmek gerekince, ateş basıyor insanı. Gerçek şu ki, yemeyip içmeyip gezmeyip, okul parası ödemek gerekiyor.

Sonuç da o kadar eziyete değer mi, valla düşünmek gerek.

Neyse, moralini bozmayayım, bu iş tam bir "bindik bir alamete, gidiyoz kıyamete" hikayesi, yanlız değilsin, aynı gemideyiz onu bil işte.

müzi dedi ki...

merhaba, oyle guzel anlatmissin ki durumu. benim henuz cocugum yok ama bunun bir nedeni de tum bu anlattigin sorunlar. bu ulkede hem calisip hem cocuk sahibi olmak zor oldugu icin cesaret edemiyorum.

hani soruyorsun ya, insanlar nasil oluyor da beceriyorlar diye. benim de cevremde pek cok ayni ornek var. anneanneler artik torunlarina arada bir bakicilik yapmiyorlar da, surekli bakiyorlar. o sekilde hallediyorlar sevgili dory. ve bu gordugum bir iki ornek degil, pek cok ornek boyle.

insanlar bir yabanciya da teslim etmek istemiyorlar cocuklarini. bu durumda anneanneler buyuk fedakarliklarda bulunuyorlar.

ben ise ne yalan soyleyeyim dusunuyorum, cocugum olursa annemden boyle bir fedakarligi isteyebilir miyim diye. annem sonucta 65 yasinda bir kadin. dinlenmesi gerekir artik, cocuk pesinde kosturmasi degil.

uff, zor bu hayat, cok zor. gereksiz bir sekilde zor...

Adsız dedi ki...

Okul saatleriyle çalışma saatlerinin bu derece farklı olması genel itibariyle kadınlara sorun bindiriyor. Ya yardımcı veya anneanne ile ya da işi bırakmakla çözümlüyor işi ama yine de perişan olan kadınlar oluyor. "Çocukda yaparım kariyerde" fazlasıyla reklam işi. Ben ise işimi(serbest olduğum için)oldukça hafifleştirdim sırf oğlumun hayatının düzenini sağlamak için. eh, kocanında işine geliyor böylesi. Sonrasında pişman olacağım biliyorum ama annelik işte...

Fiyatlar ise almış başını gidiyor. Bir de o tutarlara karşılık gerçekten düzgün bir eğitim var mı? Bana göre yok.:(

Oğluşunla beraber olunda gerisi hallolur:)

sevgiler,
Fatma

Deniz dedi ki...

Nasil yapyorlar biliyor musun Dory, cocugu bol bol yalniz birakarak. Ben okula giderken annem benden evvel evden cikmak zorunda oldugu icin pazartesi sabahlari komsuya giderdim. Diger gunler de bizim evde yasayan bir kadin vardi, o gonderir karsilardi beni, dokuz yasima kadar. (Kadina hirsizlik yapiyor diye yol vermistik, ondan sonraki 'abla' da beni evde birakip manitasiyla bulusunca kovulmustu.)Sonra da kendi kendime gittim, kendi kendime geldim okula. Ne evi yaktim ne kimseye kapiyi actim, ne de anahtarimi kaybettim. Bol bol yalniz kladigim icin tembel de olmadim, merak etme:)

Diyecegim o ki, abuk sabuk cahil kadinlara avuc dolusu para odemek cok feci bisi olsa gerek, belki Nemo da kendi kendine kalabilir bu sene olmasa bile bir iki seneye?

Kolayliklar dilerim okul secimi konusunda. Okul demek sosyal cevre de demek ne de olsa, cok zor bi secim. Keske soyle lise sonak adar gidebilecegi bir okul olabilse.

Alphecca dedi ki...

Uygulamaya geçince sende bir çözüm yolu bulursun mutlaka Dory merka etme:) Demokraside çareler tükenmiyor. Sen çalışıp, bol kazanmaya bak.

Bu arada şu xxx okulunu çok merak ettim, bir ara bana mail atsana :))

Adsız dedi ki...

Ben etude kaliyordum. Sonra da evde birkac saat yalnizdim. Ilkokulda da oyleydi. Sabah annemle birlikte cikiyorduk, ya da beni yollayip cikiyordu. Sonra eve tek basima gelip anahtarla kapiyi acip oturuyordum.

Bence en en en onemli sey dil ogrenmek. Buradaki okullar cildirtiyor beni. Hicbirsey ogretmemek modasi cikmis burada. Cocuk istedigi gibi, oyunla filan ogrenecek. Ben cocukken, bana kalsaydi iki ile ikiyi toplamayi ogrenmeyi reddederdim mesela! Tabii Turkiye'deki gibi de amentu ezberler gibi ezber yapmayi da istemezdim... Ikisinin arasini bulacagiz zamani gelince. Simdi bir suru kurslara gidiyoruz, uc yas da boyle gececek, sonra okula yazdirmak lazim. Yani onumuzdeki Ocak gibi birsey bulmam gerekiyor, cunku burada hersey cooook onceden hallediliyor. Bekleme listeleri filan... Hatta okul butun aileyi sorguya cekiyor, begeniyor, begenmiyor, vesaire. Offf, icim karardi simdiden. Acaba evde mi ogretsem diyecegim ama o da cok anti sosyal. Aslinda oyle evde egitim veren tanidiklarim da var.

Acaba Turkiye'de bir okula mi getirsem, hic olmazsa defolarini biliyorum!!! :oP

www.elifsavas.com/blog