2.9.06

Karaburun Karaburun, Iki Bakkal Bir Furun

Dort gunlugune kactik Karaburun'a, yazin ilk ve son tatiline...

Karaburun Izmir'e bu kadar yakin olmasina ragmen turistik olarak cok gelismemis, cunku 1 saatte asilan virajli bir yol sonrasinda ulasiliyor. Gerci yol boyunca deniz manzarasi esliginde cok guzel yerlerden geciliyor. Mesela Balikliova'da durulup Sevgi Firini'ndan alinan un kurabiyeleri yenilerek cay molasi veriliyor.


Sonra hemen yolun kenarindaki tezgahtan da midye dolmasi aliniyor. Hemen oracikta birer tane tadiliyor; parmaklar yenmeden zor duruluyor. Bizim gibi iki midye dolmalik porsiyonlara servet odemeye alismis Istanbullular adamin koca torbaya 10 YTL istedigini duyunca zaten deliye donup uc torba alıyor. (Bir torbada 25 adet filan var.)



Izmir cevresindeki sahil yerlesimlerinden, kalesi olmayan Urla, Alacati, Ildir ve Karaburun sahilden icerde kuruludur; Cesme, Kusadasi, Foca ve Candarli'nin ise kalesi oldugu icin ilceleri sahilde. Kendi icerlerde olan bu ilk grubun sahilde iskelesi, limani ya da en azindan turistik yerleri var tabii. Zamaninda canlarinı, mallarini korsanlardan sakinmak icin icerilere, tepelere yerlesmisler. Karaburun da herhalde iclerinde ek kucuk olani. Bosuna dememisler "Karaburun Karaburun, Iki Bakkal Bir Furun" diye. Zaten zaman deniz kiyisinda geciyor ama 7 Kardesler'de manzaraya karsi bir dondurma yemek icin, bir de Istanbul'a goturmelik Urla domatesi almak icin Karaburun'a cikmak lazim. Gelelim kaldigimiz yere... Ablamlar 18 yildir gelirmis Karaburun'daki Ergin Pansiyona. Odalarinda banyo olmadigi, arkadaki evi daha yapmadan onceki zamanlarini biliyorlar. Yillar once, Ergin daha cocukken, evlerinin bulundugu bu koya Izmir'den gunubirlik denize girmeye gelenler olurmus. Ergin Kadir Amca'ya "baba, bir buzdolabi koysak da gelenlere mesrubat satsak" demis; sonra gelenlere yemek vermeye baslamislar; sonra ickili halde gece donemeyenlere yatip uyumalari icin bir yer yapmis, kogus usulu yataklar atmislar; sonra isi buyutup pansiyona cevirmisler. Kadir Amca buranin adini Ergin Pansiyon koymus; oglunun adi diye degil, burasi onun fikriyle dogmus diye...

Bahcede yetisen domatesi, biberi, patlicani toplayip gunluk hazirliyorlar yemekleri. Bir ahci almislar ama kabak cicegi dolmasini hala Ergin'in annesi yapiyor. Koz patlican salatasi, patlican kizartmasi, soslu patlican, kaya korugu menunun demirbaslari. Taze balik da hep var. Ben kefali pek lezzetli bilmezdim, ta ki burada kefal cesitlerinden olan kopan ve sarikulak yiyene kadar.

Buralara kadar gelmisken bir gunumuzu arabayla burundan dolasarak yarimada turu atmaya ayirdik. Yol boyunca el degmemis kiyilarla sitelerin isgali altindaki koylar pespese uzaniyor. Yolda mola verdigimiz bir cay bahcesinde sakizli muhallebinin tadına baktik tabii. Ilica'da Kumrucu Sevki'de kumru yemeden de olmazmis.. Zaten Sevki isi oyle bir buyutmus ki Ilica'nin her yanini kaplamis nerdeyse.

Yaz-deniz-gunes tatili yapmak icin biraz gec kalmisiz; buralara sonbahar gelmis bile. Denize girdim girmesine, sahilde yuzukoyun yatip kitap da okudum. Aksamlari, yanimda kalinca bir seyler ve corap getirmedigime pisman da oldum. Deli deli esen ruzgarin, kiyiya vuran dalgalarin guzelligi ayri. Firtinanin ardindan sakinlesen denizin huzurlu dalga sesleri de ayri...

1 yorum:

evcilkedi dedi ki...

Sevgili Dory, daha önce 2 kez yorum bırakmaya çalıştıysam da başaramadım. Geciktiğim için kusura bakma, nihayet sütlü börek tarifini yazabildim. Blogda bulabilirsin. Bu arada Karaburun'u çok güzel anlatmışsın, selam ve sevgiler:-)
Tülin