30.1.06

Pazartesi Hali - Devam

Yok yok, benim sinirlerim bozuldu herhalde. Bütün gün toplantıdaydım. Yoruldum ama başka hiçbir şey düşünememek iyi geldi. İş çıkışı, benim kestirme yolum dik ve dar bir yokuş, oraları karlı buzludur diye ana caddeden gideyim dedim, her zaman 20-25 dk.da gittiğim yolu 1,5 saatte aldım. Sinirimden ağlıyordum neredeyse. Gillmore Kızları'nın son 5 dk.sına yetişebildim. Reklam arasında gidip pijamalarımı giydim, buzdolabından bir kase yulaf ezmeli muhallebi aldım, hem yedim hem dizinin sonunu seyrettim. Yulaf ezmeli muhallebi de ne derseniz, benim yalnızken yemek yememe huyumun ürünü. Kendim için yemek yapamıyorum, bari sağlıklı bir şey yapayım dedim! Genellikle tost, belki domates, salatalık, tatlı niyetine muz, şu aralar avokado, evde varsa çikolata, böyle geçiştiriyorum işte. Dün gidip kabak ve kereviz aldım. Bir akşam ızgara kabak, diğer akşam kereviz salatası yaparım dedim. Hmm, kabaklı veya kerevizli omlet de olabilir, yarına artık.
Psikoloğuma son uğradığımda "kilo vermeyle filan uğraşma, takma kafana, zamanı gelince giderler, gelmezse de gitmezler, boşver" demişti. İyi tamam da yılbaşı, bayram tatili, kar fırtınası derken 1kg daha almışım. Nasıl umursamayayım, 1,5 senede 14 kg alır mı insan, insaf! Şule "ofiste hiçbir şey yemiyorsunuz, evde ne yiyorsunuz çok merak ediyorum" diyor. Gidip kendime yaramaz bir şey yapmamak için lafı uzatıyorum. Bugünü böyle kapatabilirsem başarılı bir gün sayılır çünkü.
Sabah : kepekli ekmekten tost (150)
Ara : 1 bardak portakal suyu (150)
Öğlen : ton balıklı salata (150) , 1 top tam ekmek (150)
Ara : 1 bardak ayran (100)
Arabada : 1 elma (100) , 1 muz (150)
Akşam : 1 kase sade suya yapay tatlandırıcılı yulaf ezmesi muhallebisi (150)
Tamam, portakal suyu ve muzu çıkarırsam ve 4 ay hep bunları yersem eski kiloma inerim :-p Evde tost yapacak ekmek bile olmaması iyi oldu. Gidip bir adaçayı içeyim bari.

2 yorum:

Gün dedi ki...

Benim psikolog da acil aldığın tüm kiloları ver diye sıkıştırıyor beni ama ben de hala tık yok .

Ilgaz Gürses dedi ki...

İnsan gündüz yeme içme işinde çok kontrollü oluyor, sabah erken saatte çok iştahlı bir kahvaltı zor zaten, sonrasında da zararlı şeylere erişme şansı kısıtlı. Ama işi mahveden akşam. Arada ufak bir çikolata, bir parça diyet bisküvi, ekmeğin köşesi, pastanın ucu derken alıp başını gidiyor kaloriler. Birkaç gün yediğini içtiğini yazınca o gözüne görünmeyen şeylerin toplamının gün boyu aldığın kaloriden daha çok olduğunu görüyor insan. Bir de yetersiz yemek de kilo aldırıyor. Elinde mutlaka sana uygun bir diyetin vardır.Öyle bir kase muhallebiyle filan geçiştirme, alman gereken proteini ve en önemlisi karbonhidratı al ki kan şekerin çok oynamasın (protein-karbonhidrat ayrılması işi de palavra bu arada, her öğünde vücut ne istiyorsa dengeli şekilde almak gerekiyor ki pankreasın delirmesin, insülini dengeli salgılasın, yoksa kısır döngüye giriyor) hem sen açlık hissetme hem de vücudun alarma geçip ağzından giren herşeyi yağa çevirmesin. Ayrıca iyi karbonhidrat (meyve, sebze, tahıl ve baklagillerden gelen) vücudumuzun motor yağı gibi, organların yaşlanmasını, eskimesini engelliyor.
Çok bilgiçlik tasladım ama diyabetli bir kardeşim var ve beslenme konusunda o kadar çok araştırma yaptık ki artık "uzman" ilan ettik kendimizi.
Öbür konularda canını sıkma diyemiyorum, kelin merhemi olsa başına sürermiş :) Yine de er geç güzel günlerin geleceğine inanalım en iyisi.