26.8.10

Ada Tatili


Korktuğum olmadı, 6 günlüğüne Ada’ya gitmek tatil yerine geçti... Epeydir “bu yıl tatil yapamadık, çok yorgunum, tatil yapıp dinlenmeden bir kış daha nasıl geçiririm” diye söylenip duruyordum. Temmuz’daki iş yoğunluğu yüzünden çocuksuz tatil zaten yapamadık, Ağustos da geçiverecek derken dördümüz Shrek’in annesinin Ada’daki evine gittik, geçen yazki gibi.
Bu kez daha bir tatil gibi oldu. Nemo geçen seneden bildiği için Ada düzenine alışıktı, sadece bir sabah ben gelmesem diye biraz ısrar etti, çok uzatmadı. Hava da poyraza dönmüş, püfür püfür esiyordu. Hatta haftasonu fırtına derecesinde rüzgarlı, gökyüzü çok bulutlu geçti; canımıza minnet! Denize girdim, çok antrenman gibi olmasa da her gün havuzda 300-500 m yüzdüm, sahilde kitap okudum, hatta son iki gün epey güneşlendim; balkon manzaramızda dolunay bile vardı. Daha ne olsun...
Shrek’in annesi bize yemek yapıp buzdolabında bırakmış; diğer akşamlar sosisli makarna filan yaptık. Yine de çocuklar geçen seneden hatırlayıp mangal yapmak istedikleri için bir akşam da Değirmentepe’deki kazıkçı yerdeydik. Seneye –kazıklanmak yerine- küçük bir mangal ve kömür alıp, evden salata hazırlayıp, kasaptan et, bakkaldan meşrubat, halk tipi piknik yapmaya karar verdik.
Her yer öyle sakin ki... Ben Ramazan’a bağladım, ama Shrek’in dediğine göre Ağustos 15’ten itibaren yazlıkçılar şehre dönmeye başlarmış. Kulüpte de bizim çocuklar bütün gün denizde, havuzda, kah saldan atlar, kah martı kovalarken yaşıtları gölgede iskambil oynuyordu. Doymuşlar tabii güneşe, suya...
Paris’i de götürdük, hiç yadırgamadı, evin her yerini kokladı, Cancan’ın kum kabını buldu, izini bıraktı ve olay bitti. Benim bildiğim kediler evlerine bağlıdır, sahiplerine değil. Bizimki köpek huylu. Kapının önünde bekliyor; açıldığı anda dışarı fırlıyor. Nereye gidersem peşimde, gelip orada yatıyor. Uyurken ayaklarımı pikenin altına sokamıyorum, hemen örtünün altındakini yakalama oyununa başlıyor; ayaklar dışarıda yatarsam sorun yok, ayağımın dibinde uslu uslu yatıyor o da.

Geceleri oğlanları aşağıya, pastaneden veya marketten istediklerini almaya gönderdik. Faytondan başka araba geçmeyen, herkesin geç vakte kadar sokakta olduğu bir yer olması çocukların büyümesine izin vermek için elverişli bir ortam yaratıyor. Sonrasında çocuklar geç vakitlere kadar tv seyrettiler, ben balkon kapısının önünde kucağımda bilgisayar, Shrek yatak odasında kucağında bilgisayar... Ama iş yaptığımı sanmayın, Shrek'in İngiltere'den ithal edeceği organik kozmetik ürünlerinin tercümeleriyle uğraştım. Yaz başında cilt yağı ile gece balsamının tester'larını kullanıyorken "cildiniz ne kadar farklı, ışıl ışıl, farklı bir ürün mü kullanıyorsunuz?" diye soranlar bile olmuştu. 1-2 aya kadar satışına başlayacak. İş yorgunluğuyla pek ilerlemiyordu tercümeler, tatil bu işe de yaradı, içlerindeki bitkilerin, yağların ne işe yaradıklarının anlatıldığı metinleri çevirmiş oldum.
Bir akşam ben tercüme yapıyorken çocuklar da tv'de kainat güzellik yarışmasını seyrettiler. Daha 1-2 gün önce Shrek "kim seyreder, niye seyreder ki?" diyordu. Sabah anlattım, "11 yaşında erkek çocukları seyreder mesela" diye. Hatta puan verirler, favorilerini seçerler, onlar ilk 20'ye, ilk 10'a kalınca sevinirler... Süzmebal sarışınları beğeniyor, Nemo esmerleri (ama zencileri değil). Kazanan Meksika'lı kız benim favorimdi, dereceye giren ve sempati güzeli seçilen Avustralya'lı Süzmebalınki. Nemo çoğunu beğendi, ama Guatemala'lı kızın gece elbisesini özellikle beğendi. Uzaylıların elbiselerine benziyormuş:) Elbisesi fazla seksi, onu seçmezler dedim ama içimden:))
Nemo'nunki

Süzmebal'ınki

7 yorum:

Alphecca dedi ki...

Çocukların resmine bayıldım :)

Emre dedi ki...

Senden bu yazıları okumak ne keyif dory bir bilsen, birde eşinizin getirteceği organik ürünler ile ilgili bilgiyi tercümeler sonuçlanınca bizimlede paylaşırmısın acaba, ben pek bir merak ettim.

Adsız dedi ki...

cilde parlaklık veren yağı merak ettim..sır değilse nedir bilgi verir misiniz? teşekkürler :)

dory dedi ki...

elbette sır değil; hatta satılmaya başladığında mutlaka burada duyururum. Herhalde en fazla 1-2 ay içinde o aşamaya gelir.
Tüm ürünler çeşitli organik bitkilerin yağlarından ve özlerinden oluşuyor; mesela kullandığım yüz yağının ana maddeleri, jojoba, çuha çiçeği ve kuşburnu yağları ile lavanta ve yabani ebegümeciymiş.
Sonra daha detaylı anlatırım...

Adsız dedi ki...

ben daha yeni takip ediyorum isimleri cikaramadim.Kim kim aciklarsaniz cok sevinirim.Bu arada sizi keyifle takip ediyorum.

dory dedi ki...

:))

oğlum nemo
kocam shrek
kocamın oğlu süzmebal

bir de mammut var, oğlumun babası, mecburen adı geçiyor ara sıra:((

ayse dedi ki...

tesekkur ederim.Ayrica guzel isimler bulmussunuz.