30 Ağustos diye ve Nemo'nun dış kulak enfeksiyonu var diye üç gün evde oturunca mutfakla bozdum kafayı. Bir gün taze fasulye yanına domatesli pilav, ertesi gün patlıcan yemeği yanına bulgur pilavı ve yoğurtlu semizotu salatası... yoksa ben öyle her gün her gün 2-3 çaşit yapamam. Reçel bile yaptım.
Temmuzdu galiba, pazarda vişne görünce dayanamayıp almış, üşenmeyip çekirdeklerini çıkarmış, yarısıyla sorbe yapıp, kalan yarısıyla da vişne reçeli yapmayı denemiştim. İnternetten bir sürü tarif okuyup, kendimce ortak yönlerini almış ve "ne kadar kötü olabilir ki..." demiştim. Sonra gördüm ki, bu kadar kötü olabilirdi! Vişneler yandı, kokusu ağdaya benzedi ve çöpü boyladı.
Bu hikayeyi Shrek'in annesine anlattığımda, "a o eskidendi," dedi, "ben artık öyle akşamdan şekerle bekletme, saatlerce kaynatma gibi şeyler yapmıyorum. Siz kahvaltıya geleceğiniz zaman hemen evdeki meyvelerden birazını doğrayıp koyuyorum. Sulu bir meyvaysa hiç su eklemeden, susuzsa az su ekleyerek, 10 dk yüksek ateşte kaynatıyorum. Sonra birebir tozşeker ekleyip 10 dk daha kaynatıyorum. Kapatırken biraz da limon suyu ekliyorum, oluyor işte. Eğer uzun süre bekleyecekse şekerlenmesin diye 1 kaşık votka koyarsın."
Açıkçası şeker ekledikten 10 dk sonra altını kapatmayı gözüm yemedi, fazla sulu gibi geldi, bir 20 dk da kısık ateşte tutma ekledim. Pekala oldu...
Nemo da Shrek'in verdiği homeopatik ilaçla antibiyotiksiz 2 günde iyileşiverdi; şimdi tek derdimiz okulların açılış zamanının yaklaşması.
Dün gece rüyamda üniversitedeydim. Benim sınıf arkadaşlarım mezun olmuş, ben başkalarıyla vize sınavına giriyormuşum. Ne derslere girmişim, ne çalışmışım, öyle tın tın sınavdayım. Ben bir şey bilmiyorum, sınava girmeyeyim diyorum ama son şansımmış, girmek zorundaymışım. Ne sıkıntı, ne kabus...
Bu kabusun nedenini de çok iyi biliyorum aslında. Okulun açılmasına az kaldı diye Nemo’nun morali bozuldu ama benim daha da çok bozuldu. Geçen sene anlatmışımdır, bizimki hemen hiç İngilizce öğrenmeden bu sınıfa gelmiş; yeni okulun seviyesi de çok ileri, dolayısıyla Nemo’nun İngilizce sınav notları 20’lerde. Son 2 ay özel ders aldırmaya başladım ama dersin yarısı Nemo’yu konsantre olmaya teşvik ederek, diğer yarısı da İngilizce oyun oynayarak geçiyor. Temmuz zaten kayıp, Ağustos da ha hu derken geçti. Zaten bende özel derse ayıracak bütçe yok. Yazın okusunlar diye verilen kitap Nemo ‘nun seviyesi için ağır; okumayı denemedi bile. Zaten Nemo İngilizce öğrenmek de istemiyor! Ayrıca ödev verilen kitabı okumamış olmaktan da en ufak bir rahatsızlık duymuyor. Off?!
Bense sanki o sınıfta oturup tek kelime anlamayacak olan benmişim gibi stres içindeyim. Ben ki hayatında sadece bir gün ödevini unutmuş, bunu sabah okul kapısında öğrenince de, ödevsiz olmanın utancıyla baş etmek yerine gerisin geriye eve dönmüş biriyim... Ama strese girmemin dolaylı nedenleri de var. Madem özel derse verecek paramız yok, oturup ben öğretmeliyim. Geçen gün “hadi bir hatırlayalım” dedim, sayı saydık, ben-sen-o... diye saydık, o sırada gördüğümüz nesnelerin isimlerini saydık, hemen cıvıdı. Bak, dedim, işbirliği yapmazsan yine Sibel Öğretmen’i çağırmak zorunda kalırım. Cevap hazır, “onunla da işbirliği yapmayacağım ki”... Yani diyor ki, ben istemezsem bana kimse hiçbir şey öğretemez. Bense başına oturup, onu da masaya oturtup, zorla öğretmeye çalışmak zorundayım. Böyle bırakamam ki... Öğrenmek istesin diye neler demiyorum ki... "Türkçeye çevrilmemiş Simpson, Family Guy, South Park bölümlerini anlarsın, tüm Star Wars kitaplarını tercüme edecek biri olmadan anlarsın..." Nafile.
CD-ROM’lu bir İngilizce öğretme seti tavsiye eden olur mu? Tercihan ilköğretim tedrisatına paralel, oyunlu filan... Türkçe olması da şart değil.
12 yorum:
Dorycim,
Şimdiki çocuklara diş fırçalatmak,tırnak kestirmek bile imkansızken,ders konusunda bir yere çekmeye çalışmak daha imkansız.O içlerinden gelme meselesi var ya,o olursa herşey tamam :) Kardeşim ingilizce öğretmeni,okulda öğrencilere göstermek için şahane bir set aldı.Hürriyet gazetesi vermişti,
“Action English İngilizce Eğitim Seti”. Eğer bu tarz bi set denk gelirse çok faydalı olacağını düşünüyorum çünkü içerik çok başarılı ve eğlenerek öğretiyormuş.
Sevgiler,
Dory benim yeğenim de ist da,o da anaokulundan beri ışık taydı ama bi türlü düzelmeyen ing si ,düzeldi sonunda. moda da emekli(yanlış bilmiyorsam robert ya da amerikan dan emekli) bir öğretmen var, kazime hn, ondan ders almıştı, hem de çok severek, istersen sana tlf nunu bulabilirim.sevgilerimle,
Dory'ciğim,
Çocukları ders çalışmaya teşvik etmek çok güç, inan ki! En büyük çatışmalar buradan çıkıyor, hele de yaşı ergenlikte ya da civarında olanlarda... Kolay gelsin!
Bir de, şu reçele dayanması için votka eklemek tiyösüne bayıldım, ilk fırsatta değerlendireceğim.:)
Merhaba,
Görümcemin kızı Dyned diye bir programdan ingilizce öğreniyordu, belli bir abonelik sistemine göre çalışıyor ve ilköğretimlerde kullanılıyor diye biliyorum. Her gün yarım saat çalışarak epeyce ingilizceyi ilerletmişti. İnternet üzerinden çalışıyor, sürekli de güncelleniyor diye biliyorum. Bu programı duymadıysanız bir bakın isterseniz. Sevgiler.
http://eokul.web.tr/dyned-nedir.html
ona yabanci bir kiz arkadas lazim:)) saka bir yana, cok istedigi bir oyuncak/tatil/kiyafet/ayakkabi vs var mi? Adam gibi oturdugu her ders icin senden bir fis alsa ve bunlar belli bir sayiya gelince o istedigi sey alinsa ise yarar mi acep? ya da ne bileyim, uluslararasi genclik kampina gonderme sozu falan...Dunyanin en iyi ogretme seti gelse istemeyen cocuga birsey ogretemez bence (kardesimden biliyorum).
Merhaba, ben yurt disinda yasiyorum kizimin ingilizce ogrenmesi ve dilinin ilerlemesi icin ona bir abla bulmustum. Ders mahiyetinde degil de bir arkadasi ile ne yapiyorsa onlari yapip sadece ing. konustularve cok faydasi oldu hatta ing. aksani ile konusmaya basladi. BBC nin guzel cocuk programlari var kizimin begenerek izledigi. Bol sans!
tobeesh
Dory, İngilizce konusunda yardımcı olamayacağım, ben benim 2,5 yaşındaki cüceyle bile başedemiyorum :) Sakıncası yoksa Shrek'in kullandığı şu anti-antibiyotik ilacın adını verir misin? Ben de ilaç ilaç şeyler kullanmaktan hoşlanmıyorum. Sen daha önce de bahsetmiştin homeopatik ilaçlardan dikkatimi çekti.
Kolay gelsin.
Deldinacım,
ben bugün yorumunu görür görmez gittigidiyor'dan bir Action English seti ısmarladım! Teşekkürler :))
Tontoncum,
öğretmen önerisini malesef değerlendiremiyorum, çünkü bu düzeyde en az haftada iki gerekiyor; zaten açık veren bütçeye çok ağır geliyor:(
Ennecim,
Dyned'e bakayım, o da bize uyar gibi; Action English'le dönüşümlü, sıkıldıkça değiiştirmek üzere işe yarar bence. Zaten hepimiz bilgisayar kuşu olduk...
Bezencim,
Ödül koyma önerisi bence çok mantıklı, ama bizimkinde çalışmıyor. Koşul olan şeyi (bu örnekte İngilizce), o çok arzuladığı cazip ödüle ulaşmasına engel olan şey olarak görmeye başlıyor. Geçen sene 2 haftalık yüzme kursu (günde 1 saat!) karşılığında istediği legoyu alma teklifine 2 saat ağlayarak cevap vermişti!
tobeesh,
İngilizce konuşan abla fikri de bütçe delik olmasa çok güzel. Kalifiye olmazsa ayda 800, dadı veya öğretmen özellikli olursa ayda 1600 sterline filan bir İngiliz abla tutabiliriz Nemo'ya:) İngilizcefilm izliyor bizimki de, BBC değil tabii. Simpsons, Family Guy, South Park... çok güzel aksanlı şekilde "crap!#@&%" diyor:))
ve Çakıltaşı, o ilaçlar dünyanın her yerinde eczanede reçetesiz satılıyor ama Türkiye'de henüz mevzuat müsait değil. O yüzden bir homeopat doktor tanımak gerekiyor. Mesela Shrek eşe dosta ilkyardım setleri hazırladı. Bir sağlık problemi olduğunda telefonda anlatıyorlar, o da hangisinden ne kadar alacaklarını söylüyor. dory_bagdatcafe@yahoo.com adresime bir mail atar mısın? Sana daha detaylı cevap yazayım.
Herkese sevgiler:)
Tekrar merhaba Dory, butce konusunda haklisin, bizim ablamiz bulundugumuz ulkeye master yapmaya gelmis bir Ingilizdi, 2 saatine yaklasik 20 lira odemistik. Belki sen de boyle bir univeriste ogrencisi bulabilirsin, tekrar iyi sanslar!
İnternetten uygun ücretle ders veren kişiler var diye biliyorum, pratik ingilizce çalıştırıyorlar sohbet ortamında ,istersen araştırırım..
http://learnenglishkids.britishcouncil.org
Kizim cok sevmis ve yaralanmisti.
Sevgiler
Jale
bende liseyi bitirene kadar ders çalışmaktan nefret eden bir öğrenci oldum...hatta liseyi ite kaka zorla bitirdim...tüm aile benim okumayacağıma bile kanaat getirmişti : ))
ama sonradan açılırverdim işte...
hiç çalışmadan kazandığım üniversiteyi dereceyle bitirdim...
üzülmeyin hiç...
nemo'da zehir gibi bir çocuk...
zamanı geldiğinde eminim o da büyük başarılara imza atacak...
sevgilerimle...
Yorum Gönder